Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/2525 E. 2015/14054 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2525
KARAR NO : 2015/14054
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/623-2014/213

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.U.K. ile davalı vek.Av.C. G.’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalı hakkında antreposunda bekleyen 01.12.2000 antrepo giriş özet beyan tarihli bir kap 28 kg. prospektüs muhteviyatı eşyanın 20.12.2010 tarihine kadar ödenmemiş ardiye ücretinin tahsili için müvekkilince davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yanlar arasında akdi ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını, bir an için davacının alacaklı olduğu kabul edilse bile yasal hakların zamanaşımına uğradığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu malın davacı deposuna girdiğine ve depoda beklediğini belirttiği malların davalıya ait olduğuna ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmadığı, davacının takip dosyasına sunmuş olduğu fotokopi belgenin bu yönde delil olma özelliğinin de olmadığı, bu nedenle yerinde görülmeyen davanın reddi gerekiyor ise de, dava konusu yapılan eşyanın antrepoya girdiği kabul edilse dahi, dava tarihine göre davada B.K.nun 125.maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresinin emtianın depoya alındığı iddia olunan tarihe göre dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımından dolayı reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2012/11465 Esas, 2012/14080 Karar, 01.10.2012 tarihli ilamıyla, davacının halen malların antrepoda olduğunu belirterek, takip tarihi itibariyle oluşan antrepo ücretini talep ettiği, bu durumda B.K.nun 125.maddesi uyarınca takip tarihinden geriye dönük olarak on yıllık ardiye ücreti davacı tarafça talep edilebileceğinden dolayı mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin aynı ünvanlı Almanya’daki merkezinden davalı adına gönderilen emtianın davalıya ait olduğunun kabulü gerektiği, davalının aksi yöndeki savunmalarının yerinde bulunmadığı, belirtilen emtianın 3640 gün süreyle davacı antreposunda kaldığı zaman içerisinde bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 775.41 TL.davacı lehine antrepo ücreti oluştuğunun saptandığı, davacı yanın hesaplama yöntemine ilişkin itirazının yerinde bulunmadığı, yapılan hesaplamanın hüsnüniyet kurallarına da uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin, 775.41 TL.ye takip tarihinden itibaren % 16 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan tutarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı temyizi yönünden; 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun’un 19.maddesiyle HUMK.a eklenen Ek-Madde 4’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.893.60 TL.dir.
Temyize konu edilen miktarın 775.41 TL.olması nedeniyle 10.07.2014 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davacı temyizine gelindiğinde; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı iddiası esasen kanıtlanamamış ise de, davacı vekilinin temyizi üzerine bu konuda bozma kararı verilmesi aleyhe bozma yasağı nedeniyle mümkün olmadığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.100,00’er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.