Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/2398 E. 2015/13766 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2398
KARAR NO : 2015/13766
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2004/38-2014/533

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin Muğla ……. Bankası………. nolu hesabına ilişkin …………. nolu çekleri çaldırdığını, bankaya ödemeden men talimatı verdiğini, ancak çeklerin dava dışı M. H. E. tarafından davalı T.. K..’ya ciro edildiğini, davalının da bu çeklere dayalı müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak Bursa 8.İcra Müdürlüğü’nün 2004/5346 E. sayılı takip dosyasından müvekkilinin işyerinde haciz yaptığını, borçlu olmadığı halde haciz tehdidi altında dava konusu 7 adet çekin davalı vekiline ciro edildiğini, bu ödemeye ilişkin olarak 02.06.2004 tarihli protokolün düzenlendiğini, çekleri imzalayan dava dışı H. E. hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, haciz tehdidi altında alınmış olan çeklerden vadesi geçmiş 3 adet çek bedeli toplamı 3.050.000.000 TL (3.050,00 YTL) ’nin vade tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline, diğer 4 adet çek için ise tedbiren ödeme yasağı konularak çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.01.2014 tarihli dilekçesinde ise 4 adet çek bedelinin de tahsil edildiğinden bu çek bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu icra takibinde düzenlenen protokol kapsamında çeklerin alındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, ispat yükü üzerinde olan davacının, davalı üçüncü kişinin ağır kusur veya kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığı, cebri icra tehdidi altında bulunmadığı halde ödeme yaptığı, menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme şartlarının da mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, ihtiyati haciz tutanağında dava konusu çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığını ve bu nedenle dava açma hakkını saklı tuttuğunu belirtmiştir. Aynı tarihli bir protokol düzenlenmiş ise de bu protokolün ihtiyati haciz sırasında manevi cebir altında düzenlendiğinin ve davacıyı bağlamayacağının kabulü gerekir.
Dosyaya sunulan Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/42 E.; 2008/73 K. sayılı ceza dosyası içeriğinden dava konusu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığı ve ceza mahkemesinin kararının kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, TBK.nun 74. madde hükmü uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararının hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.