Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/17972 E. 2016/7408 K. 25.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17972
KARAR NO : 2016/7408
KARAR TARİHİ : 25.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin tefeci olarak bildiği davalıdan 200.000,00 TL borç paranın temini amacıyla önce bir taşınmazını davalıya muvazaalı olarak satıp devrettiğini, davalının 200.000,00 TL’yi bankadan kredi şeklinde çekip verdiğini, taksitlerin müvekkilinin damadı tarafından ödenmeye başlandığını, daha sonra ise teminat olarak 318.300,00 TL bedelli bir senet daha verildiğini, davalı kendisine olan borcun devredilen taşınmaz ile ödendiğini bildiği halde bedelsiz olan senedi icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasının takibin yapıldığı yer olan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerinin bulunduğu yerde açılması gerektiğini, ayrıca zamanaşımı itirazınında yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, davanın TTK’nda düzenlenmiş olan kambiyo senedine ilişkin olduğu, dolayısıyla davanın ticari dava olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, yasal sürede talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bedelsiz kaldığı ileri sürülen takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibe konu senette keşide yerinin bulunmadığı ve keşideci adresi olarak belirtilen yerin ise idari birim olmadığı, dolayısıyla zorunlu unsurlarından keşide yerini ihtiva etmeyen söz konusu belgenin kambiyo vasfında olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, belgenin kambiyo vasfında olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.