Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/17868 E. 2016/7401 K. 25.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17868
KARAR NO : 2016/7401
KARAR TARİHİ : 25.04.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacılar-karşı davalılar vekili, taraflar arasında uzun süredir devam edegelen ticari ilişkide müvekkili şirketin davalı-karşı davacıdan alacağı ürünlere karşılık avans olarak toplam 510.000,00 TL bedelli 9 adet çek verdiğini, ancak davalı-karşı davacının müvekkiline ürün vermediğini, müvekkilinin vermiş olduğu avans çeklerinin iadesini istediğini, ancak davalı-karşı davacının çeklerin bir kısmını icra takibine konu ettiğini, diğer çekleri de bankaya ibraz ettiğini, müvekkili … sözleşmede kefil olduğundan bahisle icra takibinde borçlu gösterildiğini ileri sürerek müvekkillerinin icra takibi nedeniyle ve icra takibine konu edilmemiş olan 7 adet çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalı tarafın 502.308,00 TL tutarında salatalık turşusu ve 502.200,00 TL tutarında biberiye turşusu siparişinde bulunduğunu, siparişler için 480.000,00 TL bedelli avans çeki alındığını, dava konusu 30.000,00 TL bedelli çekin ise davacı-karşı davalının önceki borcuna ilişkin olduğunu, müvekkilinin siparişleri karşılamak için davacı-karşı davalı nam ve hesabına toplam 469.952,19 TL ürün ve malzeme satın aldığını, yine 61.360,00 USD tutarında turşu kutusu siparişi verdiğini, ancak davacı-karşı davalı tarafın ürün alımından vazgeçtiğini ve avans olarak verdiği çekleri ödemekten imtina ettiğini, müvekkilinin toplam 625.960,35 TL tutarında harcama yapmasına neden olduğunu, buna karşılık hiç ödeme yapmadığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davası ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.000,00 TL alacağın davacı-karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; asıl davaya konu çeklerin avans çeki olduğu, davalı-karşı davacının bu çekler karşılığında ürün teslim ettiğini ispat edemediği, ayrıca davalı-karşı davacının temin ettiği turşu malzemeleri ve kutuları ile ilgili olarak zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile, davacıların icra takibi nedeniyle ve icra takibine konu edilmeyen diğer çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilllerince temyiz edilmiştir.
1-Davacılar-karşı davalılar vekili, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK’un 433. Maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davacılar-karşı davalılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle asıl davaya konu çeklerin avans olarak alındığının ve mal teslimine yönelik olarak davacı-karşı davalı olan alıcının temerrüde düşürülmediğinin anlaşılmış olmasına göre davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar-karşı davalılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.