Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/17692 E. 2016/7563 K. 27.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17692
KARAR NO : 2016/7563
KARAR TARİHİ : 27.04.2016

MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 28/11/2014
NUMARASI : 2014/513-2014/1548

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin öğretmen olarak görev yaptığını, maaş ve ücretlerinin davalı banka nezdinde açılan maaş hesabına yattığını, davalı bankanın başka bir hesaptaki kefalet ve borçtan dolayı müvekkilinin rızası olmaksızın maaş ve ücretlerine bloke koyduğunu ve kesinti yaptığını ileri sürerek, müvekkilinin hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, müvekkilinden tahsil edilen 6.470,00 TL’nin kesildiği tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka, davaya cevap vermemiş, duruşmalarda da kendisini temsil ettirmemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı banka arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile davalı bankaya davacının hak ve alacakları üzerine rehin, takas ve temlik hakkı tanındığı, ancak sözleşmenin bu maddelerinin BK’nun 19. ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, davalı bankanın davacıya ait maaş hesabının tümü üzerine bloke koyarak kesinti yapmasının hukukî dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmüş ise de, uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile açılan maaş hesabına bloke konulduğu ve davacının rızası olmadan başka borçlar için bu hesaptan kesinti yapıldığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davacının bankaya başka bir kredi sözleşmesinden, kredi kartından ya da kefaletinden dolayı borcu bulunup bulunmadığı noktasında bir uyuşmazlık yoktur. Dava, 27.03.2014 tarihinde açılmıştır. TTK’nun 4/1. maddesi uyarınca yargılamaya ticaret mahkemesi sıfatıyla devam edilmesi ve hüküm kurulması gerekirken yargılama usulünün farklı olduğu tüketici mahkemesi sıfatıyla devam edilmesi, dava açılırken harç alınmaması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.