Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/1665 E. 2015/13876 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1665
KARAR NO : 2015/13876
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2013
NUMARASI : 2011/34-2013/163

Taraflar arasındaki birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen dosya davacısı vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. H. Ö.A. ve davalı vek.Av. Ö.. A..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki………. ilçesindeki servisle ilgili bayilik sözleşmesinde öngörülen asgari alım taahhüdünü yerine getirmediği gibi başka marka madeni yağları kullanmak suretiyle anlaşma hükümlerini ihlal ettiğini, bu nedenle davacı şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 USD cezai şart, 5.000 USD kar mahrumiyeti alacaklarının faizi ile birlikte tahsiline ve ariyet olarak bırakılan demirbaşların müvekkili şirkete iadesine, mümkün olmaması halinde bedeli olan 65.894 USD’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davacının, davalı şirkete normal müşterilerine uyguladığı fiyattan daha düşük bir fiyatta emtia satması gerekirken tam tersine yüksek fiyattan satış yapmaya başladığını, sözleşmeye aykırı davranan davacının sözleşmeyi haksız nedenle feshettiğini, yılda asgari 15 ton tutarında madeni yağ ve sentetik yağ taahhüdüne ilişkin sözleşme hükmünün hukuka aykırı olup, müvekkilinin ihtiyacı kadar ürün aldığını, davacının kar mahrumiyeti bulunmadığını, ekipmanların 7. yılını doldurduğunu, eski ekipmanlar olduğunu kaldı ki söz konusu ekipmanların Mobil Madeni Yağlar Ortaklığı tarafından verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki ………. ilçesindeki servisle ilgili bayilik ilişkisinin aynı nedenlerle haklı olarak müvekkili şirketçe feshedildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 USD cezai şart, 5.000 USD kar mahrumiyeti alacaklarının faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, asıl dava dilekçesindeki savunmalarına yer vererek, davanın reddini istemiştir.

…/…
Davalı vekili, asıl dava dosyasına verdiği 10.12.2007 havale tarihli dilekçesinde, keza birleşen dava dosyasına verdiği 14.12.2007 havale tarihli dilekçesinde davaların dayanağı olarak gösterilen sözleşmelerin taraflar arasında imzalanmadığını, 31.10.2002 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşme taslağının dava dayanağı sözleşme gibi mahkemeye sunulduğunu, bu sözleşmenin müvekkilinin ……’de bulunan servisi için oluşturulduğunu ancak yürürlüğe hiç girmediğini beyan ederek, her iki davanın da reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında davalı tarafça ilk cevap dilekçeleri ile sözleşmeler kabul edilmiş olmakla, ……….. ve ………… servislerine ilişkin bayilik sözleşmelerinin keza teslim alınan ariyet malzemeleri nedeniyle varlığının kabulü gerektiği, yapılan tespitte davalının ………. servisinde başka marka ürün sattığının belirlendiği, ayrıca davalının tonaj taahhüdüne uymadığı, bu nedenle ………..servisine ilişkin bayilik sözleşmesini davacının haklı olarak feshettiği, sözleşme gereği davacının cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edebileceği, ayrıca davalı şirketin imzası bulunan ve davalı tarafça da kabul edilen ariyet demirbaş senedinin ekindeki listeyle davalıya teslim edilen demirbaşın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin talep olunabileceği, davacının sözkonusu sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, sözleşme kapsamında cezai şart ve kar mahrumiyeti ve ariyet bedelinin iadesi alacağının doğduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.