Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/15679 E. 2016/7473 K. 26.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15679
KARAR NO : 2016/7473
KARAR TARİHİ : 26.04.2016

MAHKEMESİ : … Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2015
NUMARASI : 2014/483-2015/212

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mobilya siparişi verdiğini ve 16.09.2011 tarihinde müvekkilinin hesabından davalıya ait hesaba 50.000-TL’yi avans olarak gönderdiğini, dekonta açıklama olarak “mobilyaya istinaden borç” yazdırdığını, davalının bu bedeli almasına rağmen müvekkiline mal tesliminde bulunmadığını, borç olarak yani avans olarak almış olduğu parayı da iade etmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/8465 sayılı dosyasından takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin …’ ne bir kısım mobilya işleri yaptığını ve 30.08.2011 tarihli 75.000-TL bedelli çek aldığını, çekin lehtarının davacı … olup, cirantalarının da sırasıyla dava dışı … ve … olduğunu, müvekkili tarafından bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığını ve arkasının 08.09.2011’de yazdırıldığını, davacının müvekkiline icra takibi yapmamasını, şimdilik 50.000-TL’yi göndereceğini söyleyerek takibe konu 16.09.2011 tarihli 50.000-TL’lik banka havalesini gönderdiğini, paranın geri kalan bölümü için ise dava dışı …’ nin çeşitli tarihli bonolar verdiğini, davacının dekonta yazdığı açıklamanın hileden ibaret olduğunu, bunun avansa dair bir açıklama da olmadığını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterdiği, bu karinenin aksini havaleyi gönderenin ispat etmesi gerektiği, davacının takip dayanağı banka dekontunda paranın gönderiliş nedenini “mobilyaya istinaden borç” şeklinde yazmış olup, bu yazının davacının avans ödemesi yapıldığı iddiasını doğruladığı, davalı tarafından havale bedeli karşılığı davacıya mal teslim edildiği hususu kanıtlanamadığı takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği gözetilerek işlemiş faiz yönünden talebin reddinin gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/8465 sayılı takibe davalı itirazının 50.000-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, %20 icra inkar tazminatı olan 10.000 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, banka havalesi ile yaptığı ödemenin mobilya alımı için avans olarak yapıldığını, daha sonra mobilyanın teslim edilmediğini iddia ederek, ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı savunmasında ödemenin 75.000-TL bedelli 30.08.2011 tarihli çeke karşılık olduğunu ve çekin arkasına havale ile ödenen 50.000-TL için şerh düşüldüğünü savunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Kural olarak, banka yoluyla yapılan havale şeklindeki ödemenin aksi kanıtlanmadığı sürece bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığı kabul edilir. Bunun aksini iddia eden taraf iddiasını yazılı belgeyle ispatlamak zorundadır. Somut olayda 16.09.2011 tarihli EFT ödemesinde 50.000-TL’ nin “mobilyaya istinaden borç” açıklamasıyla yatırıldığı, açıkça avans ya da peşinat şeklinde bir kaydın olmadığı anlaşılmaktadır. Davalının sunduğu çek metninden de 30.08.2011 tarihli 75.000-TL bedelli çekte davacının lehtar, davalının ise dava dışı şirket tarafından yapılan ciro yoluyla hamil konumunda olduğu, davacının ciro imzası ve kaşesi yanında “bu çeke 50.000-TL ödenmiş, geriye 25.000-TL kalmıştır” şerhinin düşüldüğü de görülmüştür. Havalenin avans ödemesi olmadığı, havale tarihinden önce 08.09.2011 tarihinde bankaya ibraz edilen 75.000-TL bedelli çeke yönelik bir ödeme olduğu anlaşılmış olup, davacı iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile ispat yükü bakımından yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.