Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/13068 E. 2016/6134 K. 08.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13068
KARAR NO : 2016/6134
KARAR TARİHİ : 08.04.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan … vekili Av. … geldiği, başka kimsenin gelmediği görülmüş olmakla karşı tarafın yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin ev işlerinde yardımcı olması için işe aldığı davalı …’nun müvekkilinin yaşlılığından faydalanarak icra takibine konu boş bonoyu imzalattırıp doldurarak davalı …’ya verdiğini, müvekkilinin bu bono sebebiyle davalılara borçlu olmadığını, söz konusu bononun davalı … tarafından müvekkilinden hile ile boş olarak alınıp sonradan doldurulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, bono bedelinin %20 üzerinden kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin senette yetkili hamil olduğunu, davacı-senet borçlusunu ve borçlu … tanımadığını ileri sürerek, davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davacının uzun bir süreden beridir eşinden ayrı yaşadığı, davacının kendisi ile evlenmek istediğini, icra takibine konu senedi boş olarak ev almak için verdiğini, davacının bir gece kendisini evden kovması üzerine bu senedin diğer davalılar tarafından zorla ve tehditle elinden alındığını ileri sürerek, senedin veya senet bedelinin kendisine iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu bononun, davacı ile davalılardan … arasındaki ilişki ve bu ilişkinin devamını temin için verildiği, böyle bir durumun gerçekleşmesini teminen verilen bononun geçersiz olduğu, bu duruma göre, ahlak ve adaba aykırı bir sonucun elde edilmesinin temini amacıyla verildiği anlaşılan dava konusu bonoya dayalı olarak, davalı …’nun bir istemde bulunulamayacağı, senedin ciro yolu ile hamili olan … ve …’nın senedin bedelsiz olduğunu bile bile davacının zararına olarak icra takibine konu edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının icra takibine konu 01/01/2013 keşide tarihli 03/10/2013 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, icra takibine konu 150.000 TL bedelli, borçlusu davacı, lehtarı davalı …, 1.cirantanın davalı …, hamilin davalı takip alacaklısı … olduğu bononun hile ile müvekkilinin yaşlılığından istifade edilerek … tarafından boş olarak alınıp doldurulup davalı …’ya ciro edildiği ve diğer davalı tarafından takibe konulduğu iddiasıyla İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda davalı hamil …, iş bu senedi kendinden önce gelen ciranta …’dan ciro yolu ile devralmıştır. Davalı lehdar … iş bu bononun evli olan davacı keşideciyle yaşamış olduğu evlilik dışı birliktelik karşılığında düzenlendiği yönündeki şahsi def’ini davalı hamil …’ya karşı ileri sürebilmesi için dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 778/1-a maddesinde yapılan atıfla aynı Yasa’nın 687/1. maddesindeki koşulun gerçekleşmiş olmasına bağlıdır. Anılan Yasa maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Dosyaya sunulan delillerden davalı-hamil …’nın iş bu bonoyu davacının zararına olacak şekilde bile bile devraldığı hususunun ispatlanamadığı gözetilmeksizin onun yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı … yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı … yararına takdir edilen 1350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.