YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9932
KARAR NO : 2014/15993
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ : Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2014
NUMARASI : 2013/570-2014/95
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı M.. A.. ile davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı bankanın keşide ettiği ihtarname ile müvekkilini 22.045,21-TL kredi borcundan sorumlu tuttuğunu, ancak müvekkilinin sözkonusu kredinin sadece 12.790,08-TL’lik kısmına kefil olduğunu, dava dışı M.. A..’e kullandırılan diğer kredilere kefil olmadığını belirterek, müvekkili İ.. Ö..’ün 9.255,13-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 07.09.2010 tarihli ve 10.000-TL bedelli, 06.09.2010 tarihli ve 23.528,51-TL bedelli, 27.03.2012 tarihli ve 80.000-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri’nde davacının kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, bilirkişi raporuna göre davacının borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve İİK’nun 72/4 maddesi gereğince dava değeri olan 9.255,13-TL’nin %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olarak sorumludur. Bu nedenle, davacı kefilin kefalet limiti dahilinde kalan asıl sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi için uzman bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerekir. Dosyaya sunulan aynı yevmiye numaralı ve aynı tarihli ihtarnamelerde kat edilen borç miktarının da farklı yazılı olduğu anlaşıldığından, bu belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi hükme esas alınamaz. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek bankacılık konusunda uzman bilirkişiden banka kayıt ve defterleri de yerinde incelettirilerek yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.