Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9895 E. 2014/13419 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9895
KARAR NO : 2014/13419
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2012/319-2013/214

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı bayinin sözleşme ile üstlendiği asgari alım taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından 07/02/2012 tarihinde 21.000,00 TL. üzerinden harcı ikmal edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak alacak davası açılmıştır.
Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz(HMK. madde 109/2). Alacak miktarının tartışmasız veya açıkça belirli olduğu hallerde kısmi dava açılmasında alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarındadır. (HMK. madde 114/4).
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemiş ise davayı dava şartı yokluğu sebebiyle reddeder (HMK. madde 115/2)
Somut olayda her ne kadar davacı tarafından kısmi dava açılmışsa da, taraflar arasındaki sözleşmede, talep edilen alacakların miktarının tespitine yarar kıstaslar ortaya konmuştur. Bu nedenle alacağın belirlenmesi mümkündür. Öte yandan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuyla da alacağın miktarı belirlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, dava ve usul ekonomisi bakımından HMK.’nın 115/2 maddesi uyarınca davasını tam dava olarak devam ettirmesi ve harcı tamamlatması konusunda davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.