YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9604
KARAR NO : 2014/16198
KARAR TARİHİ : 13.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2011/106-2014/37
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen kararın taraf vekillerince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasındaki kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi lehdarının ödemeleri ifa etmemesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini, davalılara ihtarname gönderildiğini borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine 70.429,77 TL toplam alacak için icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı ile takibin durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. Ç.. vekili; davalı şirketin iki ayrı kredi kullandığını, davalı müvekkilinin sadece 2. kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, kefalet şerhinde kefalet miktarı belirtilmediğini, bu nedenle geçersiz olduğunu, ayrıca kredilerin senet karşılığında kullandırıldığını, davacı banka nezdinde borca yetecek düzeyde iki adet 30.000 TL’lik müşteri senedi ile bir adet 52.500 TL’lik müşteri çekinin bulunduğunu, uygulanan faiz oranının doğru olmadığını, ancak yürürlükteki %27 faiz oranının uygulanabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı S.. T.., Y.. G.. ve davalı T.. Profil San ve Tic. Ltd. Şti cevap dilekçelerinde; davacı bankanın kredileri teminat alarak kullandırdığını,ayrıca şirkete ait aracın da davacı banka yararına rehinli olduğunu bu nedenle takibe yapılan itirazın haklı olduğunu, uygulanan temerrüt faizinin doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemişler, yargılamanın devamında vekil ile temsil edilmişlerdir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin davalı şirket yönünden toplam 66.227,02 TL, davalı S.. T.. yönünden 64.864,33 TL, davalı M.. Ç.. yönünden 66.227,02 TL, davalı Y.. G.. yönünden 51.368,92 TL tutarında toplam alacak ve asıl alacağa uygulanacak % 72 oranında temerrüt faizi ile birlikte devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir,
2-Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedildiği sabit olan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 53.maddesi; “Müşteri, bu sözleşmeye göre açılmış cari hesap veya hesapların kesilmesi, vadeli kredilerin vadelerinin gelmesi, temerrüde düşmesi, sözleşmenin feshi veya her ne suretle olursa olsun borçlarının muaccel kılınması ya da aleyhinde yasal işlemlere başvurulması halinde, Bankanın bu sözleşmede yazılı temerrüt faiz oranı ile bağlı olmadığını, alacakların muaccel kılınmasını teminen keşide edilen ihtarnamede belirtilen temerrüt faiz oranının değişmesi halinde dahi; müşteriye açılmış kredi veya kredilere, takip veya dava tarihinde geçerli olan temerrüt faizi oranının uygulanmasını ve bankanın değiştirilmiş olan bu yeni temerrüt faizi oranını talep etme hakkı ve yetkisinin bulunduğunu kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içermektedir. Bu durumda davacı bankanın alacağının tespitinde uygulanacak temerrüt faiz oranı, bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranı dikkate alınarak tespit edilecek temerrüd faizi olmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilerek bankanın temerrüd faizi oranının saptanması, sonrasında davacı banka alacağının belirlenmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınıp, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.