YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9515
KARAR NO : 2014/17109
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2012/442-2013/723
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile yaptığı kredi sözleşmesi gereğince ödenmeyen kredi borcu için icra takibi sırasında taahhütname verdiğini, borç karşılığında 200.850,00 TL ödeme yaptığını belirterek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı borcun 48.896,00 TL’lik kısmı için başka bir dosyada menfi tespit isteminde bulunduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, derdestlik itirazına konu olan kısım yönünden kesinleşen Ceyhan 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/225 Esas, 2012/226 Karar sayılı ilamı ile davacının 48.896,00 TL tutarında borcu olmadığına karar verildiği, bu dosya yönünden de 48.896,00 TL’nin borca mahsuben yapılan ödeme olarak kabul edildiği davalının yargılama sırasında davacıya 106.663,03 TL borcu bulunduğunu bildirdiği ancak bilirkişi incelemesi ile borcun 48.538,78 TL olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile davacının 48.538,78 TL borçlu olduğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK’nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK’un 74. (HMK’nın 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1-Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin harçların istek halinde iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.