YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9489
KARAR NO : 2014/17241
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2011/470-2014/31
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, takip konusu çekteki ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra baskısı altında yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığını, davacının ara ciranta olması nedeniyle meşru hamil olan müvekkiline karşı dava açma hakkının bulunmadığını, icra mahkemesinde süresinde şikayet hakkını kullanmayan davacının menfi tespit davası açamayacağını, icra dosyasında borcun kabul edilerek bir kısmının da ödendiğini, müvekkilinin alacağının gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, son ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği, çekteki ciro imzasının davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla saptandığı, ayrıca çekin keşide tarihi ile miktarında tahrifat yapıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Takibin kesinleşmesinden sonra davacı 14.7.2011 tarihinde icra dairesine gelerek, borcu kabul edip, ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Bu durumda, borcun haciz ve malların muhafaza altına alınması baskısı altında kabul edildiği sonucuna varılamaz. Mahkemece davacı borçlunun icra dosyasındaki 14.7.2011 tarihli beyanı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.