Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9360 E. 2014/13759 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9360
KARAR NO : 2014/13759
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2012/292-2013/341

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinden doğan finansal kiralama bedeline ilişkin alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 6098 sayılı TBK’nun 147. maddesi uyarınca finansal kiralama bedeline ilişkin alacağın (5) yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının daha önceki takibi yenilemediği için o dosyada yapıldığını ileri sürdüğü işlemlerin zamanaşımı kesmeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 26. maddesi yollamasıyla BK’nun 126/1 (6098 sayılı TBK 147/1) maddesi uyarınca finansal kiralama bedellerinin (5) yıllık zamanaşımına tabi olduğu, somut uyuşmazlıkta takip tarihi itibariyle (5) yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalının da süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunduğu, bu haliyle dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçeleriyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Finansal kiralama sözleşmesi, kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir. (6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu m.18)
Her ne kadar adında “kira” sözcüğü yer almakta ise de finansal kiralama sözleşmesi, bir kira sözleşmesi değildir. Bir başka deyişle bu sözleşme, atipik bir sözleşmedir. Zira, bu sözleşmeler kira sözleşmesi olarak nitelendirilseydi, yasa koyucu tarafından ayrıca bir düzenlemeye tabi tutulmazlardı. Dolayısıyla mahkemenin dava konusu alacağı, kira alacağı gibi değerlendirilerek (5) yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurması doğru değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş, dava konusu sözleşmelerin ve davaya esas icra takibinin yapıldığı tarihlerde yürürlükte bulunan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 26. maddesi yollamasıyla davaya konu alacağın BK’nun 125. (6098 sayılı TBK’nun 146.) maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek ve davaya konu alacağın hangi döneme ilişkin olduğu da araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.