Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9356 E. 2014/16606 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9356
KARAR NO : 2014/16606
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2011/175-2013/623

Taraflar arasındaki istirdat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmayıp bononun müvekkilinin akrabası olan dava dışı M..P.. tarafından düzenlendiğini, bu arada icra dosyasına müvekkilinin 13.770 TL ödeme yaptığını belirterek takibin iptaline ve 13.770 TL’nin reeskont faiziyle davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden akaryakıt almak istediğini, bu konuda M.. P..’a vekalet verdiğini, adı geçenin vekaletnameye istinaden müvekkiliyle akaryakıt sözleşmesi imzaladığını, vekaletname içeriğinden ticari faaliyeti davacı adına M.. P..’ın yürüteceğinin anlaşıldığını, davacıyla vekili arasındaki sorunların muhatabının müvekkili olmadığını, davacı yanca alışveriş sebebiyle bir adet çek ve iki adet senet verildiğini, bunlar ödenmeyince müvekkilince 3 ayrı icra takibi başlatıldığını, davacının imza inkarına dayalı olarak açtığı iki ayrı menfi tespit davasında davaların kabul edildiğini, ancak iş bu davaya konu takibe itiraz edilmediğini, takip dosyasındaki borcun 20.04.2011’de infaz olduğunu, müvekkilince takipler sebebiyle vekalet ücreti ve masraflar yapıldığını, davacının akaryakıt borcu da bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiş, gerek akaryakıt borcu gerekse müvekkilince yapılan takipler için masraf ve vekalet ücretleri değerlendirilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 13.770 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarına göre, davacı-karşı davalı aleyhine 3.491 TL ‘lik bonoya dayalı takip yapıldığı, takibe dayanak bono altındaki imzanın davacı-karşı davalının eli ürünü olmadığı, bu takip dosyasının 20.04.2011 tarihinde 13.770 TL ödenerek infaz olduğu, davalı-karşı davacının akaryakıt satımı nedeniyle davacı-karşı davalıdan 6.182,13 TL alacaklı olduğu gerekçeleriyle asıl dava yönünden; davacı-karşı davalının icra dosyasına yaptığı 13.770 TL ödemeden davalı-karşı davacının sübut bulan 6.182,13 TL alacağının mahsubu ile kalan 7.587,87 TL alacağın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline, karşı dava yönünden ise; davalı-karşı davacının 6.182,13 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktarın da ödenmiş olduğu anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bono ile ilgili olarak davacının da sanık olarak yargılandığı sahte senedi kullanmak suçundan açılan ceza davasının halen devam etmekte olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’ nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince verilecek kararda maddi vakıayı saptayan durumun hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek ceza davasının sonucu beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.