Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9330 E. 2014/13239 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9330
KARAR NO : 2014/13239
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2011/293-2014/47

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin icra takibine konu senedin alacaklısı olan dava dışı U.Bilgisayar A.Ş.ne herhangi bir borcu bulunmadığını, senedin teminat senedi olduğuna dair belge bulunduğunu, senedin davalı bankaya ciro yolu ile geçtiğini, senedin ticari ilişki çerçevesinde dava dışı U. A.Ş.den alınan mallar karşılığında verildiğini ancak mal bedeli peşin olarak ödendiği halde müvekkilinin senedi almayı ihmal ettiğini ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, senedi kefil olarak imzalayan davacının iş bu senet nedeniyle dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili banka tarafından dava dışı D. Bilgisayar..Ltd. Şti.ne kullandırılan kredinin dayanağı genel kredi sözleşmesinin dava dışı Ufotek..A.Ş. adına E.T. G.’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, dava ve takip konusu senedin U…A.Ş. tarafından ciro edilerek D..Ltd. Şti.ne verildiğini, anılan şirketçe bu kredi borcunun teminatı olarak ve tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere ciro edilerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil konumunda bulunduğunu, senette teminat kaydının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu senet borçlusu İ. Bilgi İşlem Merkezi Ltd. Şti ve senette kefil olan davacı H.. İ..’in davalı banka ile kredi ilişkilerinin olmadığı ve herhangi bir borçlarının da bulunmadığı, bu durumda davacının davalı bankaya takip konusu senetten dolayı borcu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya icra takibine konu 25/10/2002 keşide tarihli 10.000 TL miktarlı keşidecisi İ. Bilgi İşl. Merkezi Ltd. Şti ve kefili H.. İ.. olan senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin taraflar yönünden iptaline, kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı senette müşterek borçlu ve müteselsil kefildir. Dava konusu senedin lehtarı ve 1. cirantası dava dışı U. A.Ş., ikinci ciranta ise D. Ltd. Şti. olup senet D.Ltd. Şti.’ne ciro edilirken “bedeli teminattır” kaydının bulunduğu görülmüştür. Davalı banka iş bu senedin ve dava dışı D. Ltd. Şti.ne kullandırılan kredinin dayanağı kredi sözleşmesinin U…A.Ş.tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine senedin takibe konulduğunu, müvekkili bankanın senedi ciro yolu ile iyi niyetli hamil olarak devraldığını ileri sürmüştür.
Takip dayanağı bononun arka yüzünde ciroda sadece “bedeli teminattır” ibaresi mevcut ise de; HGK’nın 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine HGK’nın 22.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belgeyle kanıtlanmadığı sürece tek başına bononun kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyecektir. Olayımızda söz konusu senet borçludan teminat olarak alınmış senet olmayıp, senet lehtarının bilahare davalı bankadan dava dışı diğer cirantaya kullandırılan kredi karşılığı vermiş olduğu senettir. Kaldı ki, senet lehtarı dava dışı U. A.Ş. tarafından bu senedin diğer ciranta D. Ltd. Şti. ne teminat amaçlı olarak verildiği iddiası şahsi def’i niteliğindedir. Bu durumda 6762 sayılı TTK’nın 599. maddesi gereği davacı-kefil çekin dava dışı alacaklı U. A.Ş. tarafından dava dışı diğer ciranta D. Ltd. Şti.ye iş bu senedin davalı bankaya kredi karşılığında teminat olarak verildiği ve kredi borcu ödendiği halde davalı bankanın bu ilişkiyi bile bile kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak senedi iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, bu yöndeki deliller toplanıp değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.