Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9319 E. 2014/13025 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9319
KARAR NO : 2014/13025
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 45. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2012/156-2013/151

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı G. Varlık Yönemit AŞ. yönünde davanın kabulüne, diğer davalı Akbank yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan G.Varlık Yönetim AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalılardan A.. T.. tarafından müvekkili aleyhine 14/10/2003 tarihli 560.000,00 TL ve 21/01/2004 tarihli 140.000,00 TL Genel Kredi Taahhütnamelerine istinaden icra takibi başlatıldığını, daha sonra icra dosyası alacağının davalı banka tarafından diğer davalıya temlik edildiğini, icra takibine konu Genel Kredi Taahhütnameleri altındaki Ö.. P.. yazısı ve onun altındaki imzaların kesinlikle müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ayrıca %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Akbank T.A.Ş vekili; davaya konu alacağın dava tarihinden önce diğer davalı G. Varlık Yönetimi A.Ş’ye temlik edilmesi nedeni ile müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı G. Varlık Yönetim A.Ş vekili; davacının icra takibinden haberdar olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra imzaya itiraz etmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takip konusu iki adet genel kredi taahhütnamesinde şirket yetkilisi ve kefil olarak davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davalı G. Varlık Yönetimi A.Ş. yönünden davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığının imza incelemesi sonucunda saptandığı görülmekle davalı tarafın kötü niyetli sayılamayacağı anlaşılmakla kötüniyet tazminatının ve fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı A.. T..’nin alacağını temlik etmesi nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı G. Varlık Yönetimi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ankara 1. İcra Müdürlüğünce talimat üzerine düzenlenen 13/03/2007 tarihli haciz tutanağında davacının, “borcu ödeyeceğim, ancak şu anda ödeyemem” şeklinde beyanı yer almaktadır. Mahkemece davacının haciz tutanağındaki bu beyanı üzerinde durulup davaya etkisi tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz edenlerden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, temyiz eden davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.