YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/928
KARAR NO : 2014/3526
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2011
NUMARASI : 2006/73-2011/481
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. Y.. U.. ve davalılardan A.. S.. ve M.. S.. vek. Av. S.. Ö..’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayrinakdi alacağın tahsili için girişilen icra takibine borçlu-davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş davacı vekili yargılama sırasında ıslah talebinde bulunarak davalı şirket ile davalı S.. S..’nin sadece %97,5 temerrüt faizine, %5 gider vergisi ile 2170,00 TL gayri nakdi alacağa itiraz etmesi icra müdürlüğünce de kısmi itiraz kabul edilerek bu yönden takibin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle bu borçlular yönünden ıslah talebinin kabulü ile kısmi itirazın iptali ve itiraz ettikleri kısım yönünden %40 icra inkar tazminatı istemiştir.
Davalılar …. Pls. Amb. San. Tic. Ltd. Şti. ile S.. S.. vekili, asıl alacak yönünden itirazları olmadığını belirtmiştir.
Davalı A.. S.. vekili ise, murisleri Z. S..’nin 30.03.2001 tarihinde öldüğünü, borcun doğumunu oluşturan teminat mektuplarının ise 22.11.2005 tarihinde nakde çevrildiğini, ölümden sonra ortaya çıkan borçlardan mirasçıların sorumluluklarının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, asıl kredi borçlusu davalı şirketin iflasına karar verildiği dava konusu alacağın iflas masasına kaydedilmiş olduğu, davalı şirket yönünden davanın konusunun kalmadığı, kredi sözleşmesinin kefili muris Z.S.. davaya konu borç doğmadan öldüğü için mirasçıları diğer davalıların da borçtan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçeleri le davalı şirket hakkındaki davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar ile ilgili davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Davalı S.. S.. alacağı temlik eden banka ile imzalanmış olan tüm kredi sözleşmelerini kefil olarak imzalamıştır. Aleyhine girişilen icra takibinde ise asıl alacağa bir itirazı olmadığını belirterek işlemiş faiz ve faiz oranı ve diğer fer’iler bakımından kısmi itirazda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece davalı S.. S..’nin şahsi kefaleti sebebiyle dava konusu tüm teminat mektuplarından kefil olarak sorumluluğunun bulunduğu ve itirazının kısmi itiraz olduğu gözetilerek araştırma ve inceleme yapılıp deliler eksiksiz olarak toplanıp değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken adı geçenin şahsi kefaleti gözden kaçırılarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Dava konusu genel kredi sözleşmelerinden 06.12.1995 ve 10.12.1997 tarihli olanlarında davalı S.. S.. ile birlikte murisi Zeki Semerci’nin de müteselsil kefil olduğu görülmüştür. Muris Z. S..’nin 2001 yılında öldüğü, sözü edilen genel kredi sözleşmeleri çerçevesinde düzenlenen teminat mektuplarından 1999 tarihli olanlarının murisin ölümünden önce 2002 tarihli olanlarının ise murisin ölümünden sonra verildiği ancak tümünün murisin ölümünden sonra tazmin edilmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece muris Z.S..mirasçılarının, murislerinin kefaleti sebebi ile murisin ölüm tarihinden önce düzenlenmiş olan 1999 tarihli teminat mektubu bedellerinden bu mektuplar ölümden sonra tazmin edilmiş olsa bile mirasçı sıfatı ile sorumlu oldukları gözetilmeden somut olay bakımından delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı L.. A… lehine takdir edilen 990 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.