Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9222 E. 2014/13227 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9222
KARAR NO : 2014/13227
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2014
NUMARASI : 2014/33-2014/36

Taraflar arasındaki bedelin iadesi ve maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, davalıdan satın almış olduğu epilasyon cihazının ayıplı çıkması nedeniyle peşin ödediği 4000 TL.nin ve davalıya verilen toplam 14.000 TL. bedelli iki adet senedin iadesi ile maddi ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda tensiben; dava, ayıplı olduğu ileri sürülen epilasyon cihazının davalı tarafından geri alınması nedeniyle, ödenen 4.000-TL’nın iadesi ile 8.000-TL ve 6.000-TL’lık iki adet senedin iptaline ilişkin olup, taraflar tacir ve alacak ticari işletme ile ilgili olması nedeniyle, ayrıca kambiyo senedine davayı davalar da mutlak ticari davalardan olduğundan, TTK 3,4,5 maddeleri gereği dava ticari dava sayılacağı ve bu durumda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine,karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, ticari davalar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
6100 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır (Ticari Dava, s.8-9 Dr.Levent Börü-İlker Koçyiğit, Ankara 2013). Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Nisbi ticari dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklardır. Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Diğer taraftan tacir; TTK’nın 12/1. maddesinde “Bir ticari işletmeyi kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” şeklinde tanımlanmıştır. Tacir, gerçek kişi olabileceği gibi, tüzel kişi de olabilecektir. Tüzel kişi tacir ise TTK’nın 16. maddesinde açıklanmıştır. Somut olayımızda ayıplı olduğu iddia edilen makineye ait fatura örneği dava dışı VEM Fitness Solaryum Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş olup davalı da cevap dilekçesinde malın satıldığı VEM Fitness ve Solaryum Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.nin ortağı olduğunu ifade etmiştir. Davacı ise görevsizlik kararı veren Tüketici Mahkemesindeki 08.10.2013 tarihli duruşmada estetisyen olduğunu ve güzellik merkezi sahibi olduğunu beyan etmiştir. O halde davacı yönünden faaliyetinin ticari işletme düzeyine ulaşıp ulaşmadığı, davalının da tacir olup olmadığı üzerinde durulup bu yöndeki deliller toplanılıp tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.