Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/920 E. 2014/16703 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/920
KARAR NO : 2014/16703
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2012/170-2013/652

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. S.. O.. ile davalı vekili Av. M.. T..’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı H.. Ç..’ın babası Ş.. Ç..’a ait Ç.. K.. Gıda Pazarlara Ltd.Şti. adlı işyerinde 30.08.2000-31.01.2011 tarihleri arasında aralıklarla çalıştığını, bu sırada müvekkili ile diğer çalışanlara davalının babası ve şirket temsilcileri tarafından hile ve tehdit ile teminat amaçlı boş bono imzalatıldığını, müvekkilinin işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açtığı davadan sonra davalı tarafından bononun doldurularak icraya konulduğunu belirterek müvekkilinin takip konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden almış olduğu ödünç para karşılığında bononun düzenlendiğini, ispat yükünün davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, menfi tespit davasında kural olarak ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalı tarafından bononun veriliş nedeninin “elden nakit olarak verilen para” şeklinde ifade edildiği, bonodaki ispat kaydının bizzat alacaklı tarafından değişikliğe uğratıldığı, dolayısıyla ispat yükünün davalı alacaklıya düştüğü, davacının işçilik alacakları için 18.06.2012 tarihinde dava açtıktan sonra boş bononun davalı tarafça doldurularak 12.07.2012 tarihinde icra takibine konulduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, dava ve takip konusu bononun taraflar arasındaki iş akdine ilişkin hukuki ilişki çerçevesinde, hile ve tehdit ile alındığı, ayrıca teminat amaçlı olarak boş şekilde imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Öncelikle dava dilekçesinde iddia edilen vakıalara göre bononun hile ve tehdit ile alındığı konusundaki ispat yükü davacıya ait olup, davacının davalının babasına ait işyerinde çalışması taraflar arasında iş akdi olduğu anlamına da gelmez. Bononun teminat amacıyla boş şekilde imzalatılıp, üzerinin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ise, davalı yanın tanık dinletilmesine muvafakati bulunmaması nedeniyle HMK’nun 200’üncü maddesine göre davacı yan tarafından senetle ispat edilmesi gerekir. Öte yandan bononun bedel kısmında “nakden” kaydı bulunmakta olup, bu ibare bononun nakit para karşılığında verildiği anlamına gelmektedir. Davalı vekili de bononun ödünç para karşılığında düzenlendiğini savunduğuna göre, bononun veriliş nedeni talil edilmemiştir. Bu sebeple mahkemece, davalının senedin veriliş nedenini talil ettiği gerekçesi ile ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.