Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/9094 E. 2014/14337 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9094
KARAR NO : 2014/14337
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2011/231-2014/34

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, davalı tarafından takibe konulan senedin davacı şirket yetkilisi tarafından, azledildikten sonra kötüniyetli olarak düzenlendiği, davalı ile arada herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığından bahisle senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, senedin davacı şirketin vekili tarafından şirketin ihtiyacına karşılık olarak verildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı şirket tarafından senette imzası bulunan dava dışı Mehmet Yel’e verilen vekaletname de kambiyo senedi düzenlemeye dair açık bir yetki bulunmadığı, davalı defterlerinde davacının davalıya borçlu olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, davalının yetkisiz kişi tarafından düzenlenmiş, davacıyı bağlamayan senedi almış olmasının basiretli tacir eylemi sayılamayacağı ve bunun sonuçlarına kendi kusuru ile sebebiyet verdiği, davalının herhangi bir delil de bildirmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu lehtarı davalı, vade tarihi 01.04.2011 olan 40.000 TL miktarlı bononun davacı şirket adına Mehmet Yel tarafından düzenlenip imzalandığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adı geçen kişinin davacı şirket adına kambiyo senedi düzenlemeye yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı şirket tarafından Mehmet Yel’e Mersin 8.Noterliğince düzenlenen 01.03.2011 tarihli vekaletname uyarınca şirketle, ilgili tüm resmi ve hususi muameleleri yürütme ve bütün işlemler için şirketi temsil konusunda açık ve kapsamlı yetki verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümde anılan vekaletname içeriğine göre dava dışı Mehmet Yel’in ticari vekil mi, yoksa ticari mümessil mi olduğunun saptanması önem arzetmektedir. Zira, BK’nun 453/2.maddesine göre, ticari vekil, açık yetki verilmedikçe kambiyo taahhütlerinde bulunamayacağı halde, aynı Yasa’nın 450/1.maddesi uyarınca ticari mümessil iyiniyetli üçüncü kişilere karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhütlerinde bulunmak yetkisine haiz sayılır.

Yukarıda sözü edilen vekaletname kapsamına göre, bonoyu düzenleyen Mehmet Yel’in davacı şirket ticari mümessili olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda BK’nun 480/1. maddesi uyarınca kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Somut olayda davalı alacaklının kötüniyetli olduğu da ispat edilemediğine göre davanın reddi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.