Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8972 E. 2014/11517 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8972
KARAR NO : 2014/11517
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2014
NUMARASI : 2012/386-2014/6

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı, Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2008/301 esas sayılı icra takip dosyası ile kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı olan 05/11/1999 tarih ve 528 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesine imza atmadığını, alacaklı kuruma herhangi bir borcunun olmadığını, B.. B..ndan hiçbir zaman kredi kullanmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine ve kendisinden yapılan kesintinin de iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı B.. B.. Müdürlüğü tarafından davacı aleyhine Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2008/301 esas sayılı takip dosyasından yürütülen takibe esas 05/11/1999 tarih ve 528 nolu Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 5.11.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imza davacıya ait çıkmamıştır. Ancak, anılan sözleşmede davacının kefaleten mi, yoksa asaleten mi borçlu olduğu anlaşılamamakta olup, mahkemece bu yön davalıya veya davacıya açıklattırılmamıştır.
Şayet davacı, asıl borçlu ise sözleşmedeki imzanın ona ait olmamış olması, kredi davacıya ödenmiş ise önem taşımaz. Bu durumda kredinin davacıya ödenmiş olduğunun tespit edilmesi halinde davacı kredi borcundan sorumludur. Öte yandan davacı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde vermiş olduğu 09.01.2003 tarihli dilekçesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.