Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8816 E. 2014/11360 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8816
KARAR NO : 2014/11360
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2013
NUMARASI : 2011/351-2013/372

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Dava, ticari satış ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının tek taraflı taleplerine göre karar verilemeyeceğini, ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, usulüne uygun tutulan davacı defterlerine göre davacının alacağının 5.385 TL olduğu, ancak davalı şirket yetkilisinin isticvabı sırasında 20.916. TL’lik faturanın çalışanları tarafından alındığını kabul ettiği gerekçesiyle 16.169 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
HMK’nun 222’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Bilirkişi raporunda, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak aralarında paralellik (uyum) bulunmadığı, davacı defterlerine göre davacının 5.385 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise davalının davacıdan 5.630 TL alacaklı göründüğü belirtilmiştir. Usulüne uygun tutulmuş ticari defterler sahibi lehine ve aleyhine delil teşkil eder. Tarafların ticari defterleri arasında bir uyum bulunmaması ve HMK’nun 222’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında usulüne uygun tutulan defterlerdeki kayıtların sahibinin lehine ve aleyhine olacak şekilde ayrılamayacağının belirtilmiş olması karşısında bir kısım faturaların davalı çalışanlarına teslim edilmiş olmasının tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gözetilmelidir.
O halde mahkemece yapılacak iş, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınıp, HMK’nun 222’nci maddesi hükmü de gözetilerek ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar vermekten ibaret olup, eksik inceleme ve yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.