Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8761 E. 2014/11347 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8761
KARAR NO : 2014/11347
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Bozyazı(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2008
NUMARASI : 2008/51-2008/279

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan takipte, bonodaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında, ”dava konusu icra dosyasında belirtilen borcun müvekkiline ait olmadığı, senedin müvekkilinden sadir bulunmadığı bu nedenle borca itirazlarımız şeklinde ıslah ederek, İİK 170/3 maddesi gereğince davalarının kabulü ile davalıya bu takip nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takibe konu senetteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığı bilirkişi raporları ile belirlenemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, takip dayanağı 35.000 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, takibe konu asıl alacak miktarı 35.000 TL üzerinden hesaplanan 14.000 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, iş bu davasında, takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığına dayanmıştır.
Mahkemece, bu yönde alınan 04.09.2008 tarihli 6869 nolu Adli Tıp Kurumu Raporunda sonuç olarak ”… İnceleme konusu senette S.. T..’ a atfen atılmış imzaların yazı ve önemli tanı unsurunu içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve bu beyanda S.. T..’ un eli ürünü olduğu ya da olmadığı hususunda bir tespite gidilemediği…” şeklinde görüş bildirilmiştir. Anılan bu rapor üzerine mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor aldırılması yoluna gidilmiş ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden bilirkişi M. T…’ in 20.11.2008 tarihli raporuna göre; ”… İmzaların genel şekli, başlama ve bitim noktaları yönünden aralarında benzerlikler bulunduğu görülmüş olup, sözkonusu senette S.. T.. adına atılı bulunan imzanın, S.. T..’un elinden çıktığı muhtemel görülmüştür. Ancak imzanın basit tersimli ve taklit edilmesi kolay imzalardan olması nedeniyle daha ileri derecede kesinlik ifade eden bir sonuç beyanında bulunulması mümkün olamamıştır” denilmiştir.
Son alınan 20.11.2008 tarihli bilirkişi raporuna göre, mahkemece yapılması gereken iş daha etraflı ve kapsamlı olacak şekilde Güzel Sanatlar Akadamesi’nden oluşacak yeni bir heyetten rapor alınması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek birinci rapor olan Adli Tıp Kurumu Raporu’ na dönülerek, yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davanın maktu harçlar açıldığı nisbi harçla açılması gerektiğinin gözden kaçırılarak eksiklik giderilmeden işin esasına girilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.