Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8724 E. 2014/11014 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8724
KARAR NO : 2014/11014
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2011/695-2013/411

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkili Y.. Ö..’in diğer müvekkili şirketin %99 pay ortağı ve şirket müdürü olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketin akaryakıt bayii olarak Ankara İli Şerefli Koçhisar İlçesinde faaliyet göstermek üzere akaryakıt istasyonu açmak için anlaştığını, anlaşmanın 2008 yılının 11. ayında yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, 30/06/2010 tarihinde akaryakıt istasyonunun dava dışı F. K..’a devrinin davalı şirketin oluru ile yapıldığını, devirden sonra davalı şirketin müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, bayilik sözleşmesi imzalanırken davalı şirkete 30.000,00 TL meblağlı kesin teminat mektubu verildiğini, davalı şirketin teminat mektubunu nakde çevirerek parayı aldığını, buna gerekçe olarak cari hesaptaki borçların ödenmediği iddiasının öne sürüldüğünü, ancak yukarıda açıklanan 30/06/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanırken müvekkili şirketin ibra edildiğini, davalının bu haksız eylemi nedeni ile müvekkilinin faiz ve masraflar ile birlikte 30.218,17 TL parayı Mardin Ziraat Bankası’na yatırmak zorunda kaldığını, ayrıca durumun Merkez Bankasına bildirildiğini, bu nedenle müvekkilleri hakkında olumsuz sicil oluşturulduğunu belirterek, müvekkili şirketin bankaya ödediği 30.218,17 TL’nin 05/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, müvekkili şirketin Merkez Bankası’nın oluşturduğu olumsuz sicil dosyası nedeni ile ticari faaliyetlerini sürdüremez hale gelmesi yüzünden yoksun kaldığı 5.000,00 TL karın fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydı ile davalıdan tahsilini, müvekkili Y.. Ö..’in uğradığı manevi zarara karşılık olarak da 5.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esasa ilişkin olarak müvekkili ile davacı arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca asgari alım taahhüdünün bulunduğunu, bu taahhüde uyulmadığı takdirde her 1 yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın % 5’inin cezai şart olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca doğacak borçlara teminat oluşturması açısından davacı şirketten 30.000,00 TL bedelli teminat mektubu alındığını, bu sözleşme ilişkisi çerçevesinde doğmuş olan borçlara mahsuben teminat mektubunun nakde çevrildiğini, müvekkili şirket tarafından davacıya borçlarının noter ihtarnamesi ile bildirildiğini, müvekkili tarafından davacının ibrasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, her ne kadar her iki şirketin de ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasaya uygun olarak yapılmamış olduğu belirlenmiş ise de, davacı şirketin bayilik süresince davalıdan aldığı ürün miktarının bilirkişi raporları ile saptandığı, bu yönde taraf vekillerinin herhangi bir itirazının bulunmadığı, davacı tarafın taahhüt edilen miktar kadar akaryakıt alındığına dair herhangi bir iddiasının olmadığı gibi davacı tarafça akaryakıt istasyonunun devri ile davacının ibra edildiği öne sürülmüş ise de, bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı, her iki bilirkişi raporunda taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin devam ettiği 14/10/2008-30/06/2010 tarihleri arasında davacının taahhüt ettiği miktar kadar ürünü almadığının belirlendiği, alınmayan bu ürün nedeni ile öngörülen % 5 oranındaki cezai şartın davaya konu teminat mektubunun miktarından fazla olduğu, davalı şirketin sözleşme ve taahütname uyarınca cezai şart karşılığı teminat mektubunu nakde çevirmesinde sözleşmeye ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin tazminat isteklerinin reddine karar verildiği, somut olayda manevi tazminat ödenmesini gerektirir şahsiyet haklarına yönelik herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davacı …..Tem İnş. Gıda. Taz. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin maddi tazminat davasının reddine, davacı Y.. Ö..’in manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Taraflar arasında asgari alım taahhüdünü de içeren bayilik sözleşmesi 14/10/2008 tarihnide imzalanmıştır. Davacı, dava konusu bayiliği 30/06/2010 tarihinde davalı dağıtım şirketinin muvafakati dahilinde dava dışı F. K..’a devretmiştir. Sözleşme süresince asgari alım taahhüdünü yerine getirmeyen davacıya davalı tarafından herhangi bir ihtar çekilmediği gibi, dönem sonunda mal teslim edilmek sureti ile sözleşmenin fiili durum çerçevesinde devam ettirileceğine dair haklı güven oluşturulmuştur. Bu durumda davalının 05.11.2010 tarihinde nezdinde bulunan teminat mektubunu nakde çevirmesi MK’nun 2. maddesindeki objektif iyiniyet kavramı ile ile bağdaşmayacağından mahkemece bu yönler gözetilmek sureti ile nakde çevrilen teminat mektubu yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yoluna gidilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.