YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8681
KARAR NO : 2014/11603
KARAR TARİHİ : 23.06.2014
MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2010
NUMARASI : 2009/378-2010/182
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine de giriştiği icra takibinden müvekkilinin asıl borçlusu …. Tekstil Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 28.09.2004 tarihli 15.000 TL bedelli kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığını daha sonra yanı asıl borçlu ile 7803969 nolu 01.12.2004 tarihli, 7823242 nolu ve 12.09.2005 tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını bu sözleşmelerden kaynaklanan alacağın tahsili için müvekkili aleyhine icra takibine girişilemeyeceğini çünkü müvekkilinin bu sözleşmelerde imzasının bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, %40 tazminatın davlıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, 15.000 TL limitli sözleşmeden kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne davacı – borçlunun Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4880 E. sayılı dosyasında takip konusu yapılan kredi sözleşmeleri nedeni ile davalı alacaklıya 25.03.2009 takip tarihi itibariyle 12.995,92 TL miktarında borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “Davalı banka ile asıl borçlu…… Ltd. Şti.ar asında 28.04.2004 tarih 15.000 TL 01.12.2004 tarih 50.000 TL 02.09.2005 tarih 50.000 TL ve 17.04.2007 tarih 150.000 TL’lik genel kredi sözleşmeleri imzalandığı davacı M. A..’in bu sözleşmelerden yalnızca 28.04.2004 tarihli 138981 nolu 15.000 TL’lik sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu, davacının imzası bulunan sözleşmenin çerçeve sözleşmesi niteliğinde süresiz bir sözleşme olup bu sözleşme uyarınca kullandırılan kredinin tasfiye edilmesi halinde kefaletin sona ermeyeceği yeniden kredi kullandırma durumunda kefilin kefalet sorumluluğunun devam edeceği somut olayda asıl borçluya kullandırılan kredinin sıfırlandığı müteakiben muhtelif limitli yeni sözleşmeler akdedildiği yeni kefiller alınmak suretiyle kredi işlemler yapıldığı belirtilmiştir.
Cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmelerinde borcun bir tarihte sıfırlanmış olması kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ve aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediden dolayı kefalet sorumluluğu devam eder ise de davacının kefalet imzasının bulunmadığı sözleşmelere dayanılarak kullandırılan kredilerden dolayı davacının kefalet sorumluluğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından davacının kefalet sorumluluğu bulunup bulunmadığının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek yapılacak inceleme sonucunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.