Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8300 E. 2014/16216 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8300
KARAR NO : 2014/16216
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/561-2014/101

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının aleyhine girişilen icra takibine itiraz ettikten sonra banka ile protokol yaparak bankaya olan borcunu ödediğini ancak protokol uyarınca ödemesi gereken son taksitle birlikte davaya konu edilen avukatlık ücretini ödemediğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin 1.998,00 TL için devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı aleyhindeki icra takibinin 06.07.2011 tarihli olup, takip talebinde borcun sebebinin kredi kartı üyelik sözleşmesi olarak gösterildiği, iş bu davada ise icra takibinden sonra davalı ile yapılan protokolden bahisle vekalet ücretine ilişkin olarak itirazın iptalinin talep edildiği, taraflar arasındaki protokol tarihinin 28.07.2011 olduğu, bu durumda icra takibinde takip konusu yapılmayan protokolden kaynaklı ve icra takibinden sonra doğan bir alacak dolayısıyla itirazın iptalinin istenilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu icra takibi kredi kartı üyelik sözleşmesine dayanmakta olup, takip konusu borçla ilgili olarak taraflar arasında 28.07.2011 tarihli protokol düzenlenmiş ve bu protokolün 3.maddesinde; “borçlunun protokolde belirlenen yükümlülüklerinden herhangi birini yerine getirmemesi halinde, protokolle kendisine sağlanan tüm ayrıcalık ve avantajların protokolün imzalandığı tarih öncesine geri dönülmek üzere ortadan kalkacağı ve bankanın mevcut takiplerine devam edebileceği” belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının işbu itirazın iptali davasını açmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından işin esası incelenerek deliller eksiksiz olarak toplanıp değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.