YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/826
KARAR NO : 2014/3116
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2013/1-2013/272
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 07.08.2012 tarihli fiyat teklifi ile mıcır alımına ilişkin mutabakat yapıldığını, davalıya toplam 52.477-TL bedelli çekler verildiğini ve bedelinin ödendiğini, ancak davalının sadece 8.633,69-TL’lik mal teslim ettiğini, müvekkilinin davalıya gönderdiği 16.11.2012 tarihli ihtarname ile vadesi gelmeyen çekin ve fazla yapılan ödemelerin iadesini istediğini, ancak çek iade edilmediğinden son çekin de ödenmek zorunda kalındığını, davalının cevabi ihtarnamesinde ise ödemeyi kabul ederek karşılığında müvekkilinin mal almasını istediğini, oysa müvekkilinin davalıdan mal alma zorunluluğu olmadığını, ödemelerin tahsili için Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2012/20661 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkilinin 2009 yılından beri ticari ilişkide olduklarını, bu ilişkinin işleyişinde, davacının ihtiyaç duyduğu malzemeleri kendisine ait kamyonlarla ocaktan teslim alma şeklinde olduğunu, son sipariş olan 07.08.2012 tarihli fiyat teklifinde de bu şekilde fiyat verilip anlaşma yapıldığını, öncelikle ihtiyaç duyulduğu belirtilen malzemelerin davacı tarafça ocaktan teslim alındığını, bu işleyiş ve mevcut fiyat teklifi doğrultusunda müvekkilinin davacıya malzeme göndermek gibi bir yükümlülüğünün olmadığını, aksi yönde bir anlaşma olsaydı müvekkilinin nakliye ücretini de ekleyecek olduğunu, anlaşma konusu iş için davacıdan 50.000-TL toplam bedelli 2 adet çek alındığını, 2.477-TL’nin ise davacının önceki cari hesap borcuna ilişkin olup, son anlaşma konusu işten kaynaklanmadığını, davacıya gönderdikleri cevabi ihtarnamede de anlaşma konusu malzemenin teslime hazır olduğu belirtilmesine rağmen, davacının kötüniyetli bir şekilde malları teslim almak yerine icra takibi başlattığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, 2.477-TL’ lik çekin önceki dönemden devreden davacı borcuna karşılık verildiğinin her iki tarafça da kabul edildiği, buna göre davacının önceki yıldan devreden borcunun bu çekle ödenmiş olduğu davacı tarafından toplam 50.000-TL bedelli 2 adet avans çeki verilip ödenmesine rağmen, davalının birkısım malı teslim ettiği halde bir kısmını teslim etmediği, bu nedenle, davacının davalıdan 46.295,53-TL bakiye alacaklı olduğu, ihtara göre icra takip tarihine kadar 523,19-TL işlemiş faizin hesaplandığı belirtilerek, taleple bağlı olarak davanın kısmen kabulü ile, Ankara 17.İcra Müdürlüğü’nün 2012/20661 sayılı takip dosyasında, davalının, 43.843,31-TL asıl alacak, 523,19-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.366,50-TL’ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 43.843,31-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %16,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit niteliği gözetilerek kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 8.873,30-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, reddolunan kısım ile ilgili davalı yanın %20 kötüniyet tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 07.08.2012 tarihli “fiyat teklifi” başlıklı sözleşmede satım konusu malzemenin ocakta teslimine ilişkin fiyatları gösterilmiş olup, teslim yerinin davacının işyeri olacağına dair davalı satıcıya nakliye yükümlülüğü getiren bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemece, davalının cevabi ihtarnamesi de dikkate alınmak suretiyle teslimin ocakta yapılacağı kabul edilerek, satıcının mal teslimine hazır olduğunu bildirmesine göre alıcının temerrüdü uyarınca işlem yapılıp, taraf delilleri de değerlendirilip ayrıca yargılama aşamasında mal teslimine başlanıldığı da iddia edildiğinden, bu husus üzerinde de durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.