Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/8092 E. 2014/10988 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8092
KARAR NO : 2014/10988
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2006/372-2013/874

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacılar vekili, davalının murislerinden kalan 2 adet bonoya dayalı alacaklı sıfatıyla icra takibi yaptığını, takibe konu bonoların, murisin mirasından mal kaçırmak amacıyla murisin diğer mirasçıları ile davalının birlikte hareket ettiğini, akıl sağlığı yerinde olmayan murise davaya konu 2 adet boş bono imzalatıldığını, daha sonra bonoların içeriğinin kendileri tarafından doldurulmak suretiyle sahte tanzim edilen bahse konu bonolara dayalı takip yapıldığını, bu nedenle davaya konu 2 adet bononun iptali ile % 40 kötüniyet tazminatına ve alacağın % 10’u oranında para cezasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu bonoların murise verilen borç para karşılığı alındığını, murisin borcu ödemeyince icra takibi yaptığını, imzaların murise ait olduğunu, 2003 yılında davacıların da akıl sağlığı yerinde olmadığını iddia ettikleri muristen maaş çekimi için vekalet aldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların muris Ş. T..‘in mirasçıları olduğu, murisin 2005 yılında vesayet altına alındığı ancak 21/03/2006 tarihinde vefat ettiği, dava konusu bonolar nedeniyle davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan yargılamada, murise bonoların boş imzalatılarak davalı Sefa lehine keşide edildiği ve dava dışı diğer mirasçılarında davalı ile birlikte hareket ettiği gerekçesiyle haklarında 28/11/2008 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği ve Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin 2011/5910 karar sayılı ilamı ile kesinleştiği, yine bahse konu bu iki bonoya dayalı Adana İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/875 esasıyla takibin iptaline karar verildiği, bu nedenle davaya konu senetlerin sahtecilik yoluyla düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, senetlerin iptaline ve kötü niyet tazminatına karar verilmiş , hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davaya konu edilen 30/10/2002 tarihli ve 30/09/2002 tarihli 2 adet bonoyu keşide eden muris Ş. T..’in mirasçıları arasında davacıların yanı sıra dava dışı H.Ö.., Mehmet ve H. T..’in de bulunduğu dosya arasındaki veraset ilamından anlaşılmaktadır. Keşideci muris Ş. T..’in vefatı üzerine terekesi iştirak (elbirliği) halinde olduğundan mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davada taraf teşkilinin sağlanması için tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci tayin ettirilerek temsilci vasıtasıyla yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.