YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8080
KARAR NO : 2014/10983
KARAR TARİHİ : 12.06.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/279-2014/38
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili , davalı aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını ve zamanaşımına uğradığını, ödeme emrini müvekkilinin 28/02/2011 tarihinde öğrendiğini ve itiraz süresinin bu tarihten itibaren işleyeceğini, davacı tarafın yeni bir ödeme emri göndermeden açmış olduğu itirazın iptali davasının kanun ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çeklerin hükmünü zamanaşımı nedeniyle yitirdiğini, ayrıca müvekkili ile davacı arasında temel bir borç ilişkisinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine itirazın 02/03/2011 tarihinde yapıldığı, itirazın iptali davasının ise 22/05/2013 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki icra hukuk mahkemesine yapılan şikayetin yerinde görüldüğü ve ödeme emrinin borçluya 28/02/2011 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği ve borçlu tarafından bu tarih esas alındığında itirazın süresinde yapıldığı, ancak itirazın iptali davasının bir yıllık yasal süre içerisinde açılmadığı, Bakırköy 2 İcra Müdürlüğü’nün 2010/23721 Esas sayılı dosyasında 01/04/2011 tarihi itibariyle işlem yaptığı talepte bulunduğu, bu tarih itibariyle mevcut itirazın öğrenildiği , kaldı ki daha önce borçlu talebiyle yapılan hacizlerin de fekkine karar verildiği, ayrıca 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı vekilinin talebiyle dosya kapak hesabının yaptırıldığı ve her durumda takibe itirazın 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı tarafça öğrenildiğinin kabulü gerektiği, buna göre davanın İİK 67 maddesine belirtilen bir yıllık süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
İİK.nun 67/1.maddesi “Takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat sureti ile itirazın iptalini dava edebilir” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi madde, itirazın tebliğinden bahsetmektedir. Somut olayda, davalının itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca İİK.nun 67/1.maddesindeki bir yıllık sürenin başlamadığı düşünülmeden mahkemece aksi düşüncelerle, davacı vekilinin icra dosyasında yaptığı işlem nedeni ile itirazı bu surette öğrendiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.