YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7975
KARAR NO : 2014/11661
KARAR TARİHİ : 24.06.2014
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2011/353-2014/6
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin makina parçası üretiminde kullanmak üzere davalıdan 23/12/2009 tarihli fatura ile 1040 kalitede lama çeliği satın aldığını, alınan malzeme ile imal edilen makina parçalarının yurt dışı firmasına ihraç edildiğini, yurt dışı firmasının kendi ülkesinde yaptırdığı analiz sonucuna göre lama çeliğinin 1020 kalitede olduğunu müvekkiline bildirdiğini, durumun davalı şirkete 31/12/2009 tarihinde yazılı olarak iletildiğini ve davalı şirket yetkilisince onaylandığını, ayrıca KOSGEB ‘e yaptırılan analizlerde malın 1045 kalitede olduğunun tespit edildiğini, durumun 12/01/2010 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini belirterek yurt dışı firmasının ödeme yapmaması nedeniyle müvvekkilinin uğradığı zarara karşılık şimdilik 39.000 Euro ile bu siparişin imalatı için yapılan makine, malzeme, işçilik vb yatırımlar nedeniyle uğranılan zararlara karşılık 1.000 Euro olmak üzere toplam 40.000 Euro’nun tahsil tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, davacının talep ettiği malzemenin stokta bulunmaması nedeniyle dava dışı A.. P..’tan temin edilerek davacıya teslim edildiğini, malın talep edilen kalitede olduğunu, yurt dışı firmasının yaptırdığı analize konu malzemenin müvekkilinin temin ettiği malzeme olduğunun belli olmadığını, davacının müvekkil dışında başka tedarikçi firmalarla da çalıştığını, müvekkilinin gönderdiği malzeme bedelinin sadece 3.856,25 TL olduğunu, 31/12/2009 tarihli yazının müvekkili tarafından onaylanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delilere ve bilirkişi raporuna göre, fatura konusu çelik malzemenin istenilen evsaf ve kalitede olup olmadığının basit bir inceleme ile fark edilemeyeceği, ancak bir laboratuvar tahlili sonucunda belirlenebileceği, bu sebeple söz konusu malzemelerdeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, 23/12/2009 tarihinde malın davacıya teslim edildiği, davacının ayıp ihbar süresinden sonra 12/01/2010 tarihli ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğu, davacı her ne kadar 31/12/2009 tarihli yazısının davalı şirket yetkilisi tarafından onaylandığını iddia etmiş ise de, imzanın davalı tarafından kabul edilmediği, bu iddianın aksinin davacı tarafından da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalının davacıya 1040 kalitede lama çeliği teslim edeceği taahhüt edilmiş, davacı ise davalının 1020, 1045 kalitede lama çeliği teslim ettiği iddiasıyla işbu davayı açmıştır. Mahkemece ayıp ihbar sürelerine uyulmadığından bahisle dava red edilmiştir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının sunduğu örneklerin 1050 kalitede olduğu ve sipariş verilen malzeme ile aynı olmadığı belirtilmekle malın gizli ayıplı olduğundan bahsedilmiştir. Gerek kök rapor gerek itiraz üzerine alınan ek raporda teslim edilen malın ayıplı mal mı yoksa başka bir mal mı olduğu hususu dayanakları ile açıklanmamıştır. Anlaşmaya konu maldan başka bir malın teslim edilmesi halinde aliud ifadan bahsedilir ve bu halde ayıp ihbar ve zamanaşımı süreleri uygulanamayacağından işin esasının incelenmesi gerekir. Ayıplı ifanın olduğunun tespit edilmesi halinde ise, davalı tarafından davanın süresinde açılmadığına dair süresinde yapılan dava zamanaşımı itirazı da bulunduğundan davanın öncelikle zamanaşımı itirazı yönünden değerlendirilmesi lazımdır. Sonuç olarak tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak yeni bir bilirkişi kurulundan yargıtay denetimine açık rapor alınıp yukarıda açıklanan hususlar da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.