Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7968 E. 2014/10927 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7968
KARAR NO : 2014/10927
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2014
NUMARASI : 2011/90-2014/36

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, Develi İlçesi Köylere Su Götürme Birliği tarafından düzenlenen Havadan ve Hoşça köylerine içme suyu götürülmesi amacıyla sondaj kuyusu açılması ihalesini müvekkilinin aldığını, sondaj kuyularında kullanılacak sondaj borularının davalı şirketin Kayseri şubesinden satın alındığını, kuyuların açılmasından sonra davalıdan satın alınan boruların açılan kuyulara indirildiğini ve çakıllama işlemine başlandığını ancak boruların Hoşça köyündeki kuyuda 44 metrede Havadan köyündeki kuyuda ise 90-100 metre mesafede kırıldığını, sondaj borularının çakıllama işlemi sırasında kırılmasının kuyunun dışında kalması gereken çakıl malzemesinin borunun kırıldığı yerden kuyuya dolmasına ve bu nedenle kuyuların işlevsiz hale gelmesine neden olduğunu, boruların çakıllama işlemi sırasında oluşan yanal basınçlara karşı dirençli olmadığını, kuyuların işlevsiz hale gelmesinden dolayı Develi Kaymakamlığınca kuyuların kabulünün yapılmadığını ve müvekkiline sözleşmede yazılı ücretlerin ödenmediğini, müvekkilinin sözleşmede yazılı olduğu üzere H… köyü için 40.000 TL, Ho… köyü için 35.000 TL olmak üzere toplam 75.000 TL kazanç kaybına uğradığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla Havadan köyünde açılan kuyu için 10.000 TL, Hoşça köyünde açılan kuyu için 10.000 TL olmak üzere 20.000 TL kazanç kaybının 30.10.2008 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Develi Asliye Hukuk Mahkemesi’nden yapılan tespiti kabul etmediklerini, dava ile ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davalının su çıkarma işleminde başarısız olduğunu, davalının daha büyük ebatta boru kullanması gerektiğini, davacının daha sonraki tarihlerde de aynı borulardan alıp kullandığını, tanık dinlenilmesine muvafakat etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan satın aldığı boruların sondaj kuyularına indirildiği çakıllama işlemi yapıldığı sırada boruların iç basınca, dış basınca ve darbelere mukavemet gücünün standartlara uygun olmaması nedeniyle çatladığı, açılan kuyuların kullanılamaz hale geldiği, sondaj borularındaki bu ayıbın imalattan kaynaklandığı ve gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının bu nedenle 70.000 TL hak edişi alamadığı, bu durumda davacının bu tutarda kar mahrumiyetinin sözkonusu olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, 20.000 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ticari satım nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere somut olayda 6762 sayılı TTK’ nun 25/4. Maddesinin uygulanması gerekir. Davaya konu borular davacıya, 09.05.2008, 23.06.2008 ve 20.08.2008 tarihli irsaliyelerle teslim edilmiştir. Söz konusu boruların ayıplı olduğuna ilişkin Develi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/74 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun davalıya 16.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Buna göre davacının malların ayıplı olduğunu en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. İş bu dava ise 22.10.2009’da açılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın 6762 sayılı TTK’ nun 25/4. maddesinde öngörülen 6 aylık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.