Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7917 E. 2014/16015 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7917
KARAR NO : 2014/16015
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 25. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2013
NUMARASI : 2011/275-2013/213

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. K.. T.. ile davalı vekili Av. Ü.. Ö..’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıdan satın alınan nevresim takımlarından 1.300 adetinin kötü durumda olması nedeniyle iade edildiğini, yanlış etiketleme yapıldığını, ayıpların kontrolü için masraflar yapıldığını, teslimdeki gecikmeden dolayı malların havayolu ile taşınması nedeniyle müvekkilinin ek maliyetlere rastlandığını belirterek sözleşme hükümleri Alman Kanunlarına göre 112.833 Euro tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, TTK’nun 25/4 maddesindeki 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini, uyuşmazlığa Türk Kanunlarının uygulanması gerektiğini, mallarda kayda değer bir ayıp bulunmadığını, ayıp ihbarının zamanında yapılmadığını, teslimdeki gecikmenin davacının kusurundan kaynaklandığını, havayolu taşıma maliyetini karşılamayı davacının kabul ettiğini, sadece kolilerin etiketlendiğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, malların ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda; alınan kök ve ek rapora göre, Alman Kanunları uyarınca ayıp bildiriminin süresinde yapıldığı ve ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacının zararının karşılanması gerektiği, 1.300 adet nevresim bedeli, kar kaybı, yanlış etiketleme nedeniyle meydana gelen zarar, nevresimlerin tamamını kontrol edilmesinden kaynaklanan masraflar, hava taşıması için ödenen ücretler toplamı 84.820 Euro zararın oluştuğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlığa konu akdi ilişki muhtelif tarihlerde verilen siparişler üzerine malların parti parti şeklinde gönderilmesi esasına dayalı olup, malların tamamı için akdedilen tek bir sözleşme bulunmamaktadır. Nitekim dava konusu mallar da parti parti gönderilmiş olduğundan, ayıp ihbar süreleri de her parti mal için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Dosya içeriğindeki bilirkişi raporlarına göre mallardaki ayıplar açık ayıp niteliğinde olup, ayrıca TUV’e yaptırılan incelemeler sonucunda da ayıplar belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından tespit edilen ve Türkçe’ye çevrilen Alman Ticaret Kanunu’nun 377’nci maddesine göre, “Satım her iki taraf için de ticari iş niteliğindeyse, alıcı, ticari uygulamaya göre mutad ise malın teslim edilmesi üzerine derhal muayene ederek bir ayıp varsa bu ayıbı satıcıya ihbar etmelidir.” Somut olayda ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu gözetildiğinde, 23.12.2005 ve 29.3.2006 tarihli ayıp ihbarlarının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.