YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7830
KARAR NO : 2014/10956
KARAR TARİHİ : 12.06.2014
MAHKEMESİ : Ankara 16 Asliye Ticaret Mahkemesi,
TARİHİ : 10.12.2013
NUMARASI : 2012/317, 2013/296
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün davacı … Hasyol Otomotiv Taşımacılık Turizm ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili şirket tarafından keşide edilen çekin lehtarı olan davacı F.. K.. elinde iken ciro edilmeden kaybolduğunu, müvekkili adına sahte imza ile ciro edildiğini, davalı hamil tarafından çekin icra takibine konulduğunu, çek bedelinin zayi nedeni ile müvekkili şirket tarafından F.. K..’a ödendiğini belirterek, davacıların icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin çeki dava dışı cirantadan aldığını, yetkili ve meşru hamil olduğunu, keşideci imzasının sahte olduğu iddia edilmediği için davacı tarafından sunulan ibranamenin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı F.. K..’ın dava açılmadan önce ölmesi nedeniyle anılan davacı yönünden davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, davacı şirketin keşidecisi olduğu çek nedeniyle ciro silsilesine göre davalının meşru hamil olduğu, çekin zayi edildiğine dair karar alınmadan davacı tarafından ödeme yapılmış olması nedeni ile davacı şirketin borçsuz olduğunu davalıya karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı …. Hasyol Otomotiv Taşımacılık Turizm ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İ.İ.K’nın 72. maddesi hükmü gereğince davacılar F.. K.., …. Hasyol Otomotiv Taşımacılık Turizm ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından 03.05.2012 tarihinde davalı aleyhine açılan menfi tespit davasıdır. Ne var ki, davacı F.. K..’ın davayı açan vekaletnameyi verdikten sonra davanın açılmasından önce 30.03.2012 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davayı açan vekilin davadan önce ölen davacı F.. K.. yönünden vekilliğinin sona ermiş olduğu dikkate alınmalı HMK’nın 114/f maddesi de gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken açıklanan bu yön gözetilmeden vekillik yetkisi bulunmayan avukatın açtığı davanın esastan incelenerek bu davacı yönünden de yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, Bozma neden ve şekline göre davacı şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.