Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7803 E. 2014/12289 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7803
KARAR NO : 2014/12289
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2012/55-2013/629

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bulunan akaryakıt bayilik sözleşmesinin edimler arasındaki aşırı oransızlıktan dolayı müvekkili tarafından feshedildiğini, davalının müvekkilinin sözleşmenin teminatı olarak verdiği ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibine başladığını, halbuki bayilik sözleşmesi sona erdiğinden intifanında ortadan kalktığını ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalıdan olan malzeme bedeli, cezai şart alacağı, cari hesap alacağına ilişkin faturalara dayalı olarak icra takibi yaptığını, davacının asgari satış taahhüdünü yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini belirterek davanın reddine %40 tazminata karar verilmesi istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı şirketin davacının taahhüt ettiği miktardan daha az ürün aldığı gerekçesiyle sözleşmeyi feshinin doğru olmadığı, bu nedenle cezai şart talep edemeyeceği, ancak davalının sözleşmenin feshi halinde malzeme bedelini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının icra takibinden dolayı davalıya 36.249,95 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir kararı alınmasına rağmen uygulanmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra takip dosyasında davacı 5.256,30 TL cari hesap, 14.490,40 TL bestoil kanopi , 36.249,95 TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 55.996,65 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, bu alacak kalemlerinden cezai şart alacağı ve best oil kanopi bedeline ilişkin hüküm kurulmuş ise de cari hesaptan kaynaklanan alacak talebine ilişkin olarak herhangi bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir. Diğer taraftan mahkemece davacının bestoil kanopi bedelinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiştir. Her ne kadar akaryakıt bayilik sözleşmesinin uygulanabilmesi için bir takım sabit yatırımların yapılması gerekmekte olup bir gün de olsa işletmenin faaliyete geçmesi bu yatırımların yapılmasına bağlı ise de, yapılanlar arasında taşınmaza değer katacak nitelikte bina vs. gibi yapılar varsa ve sözleşmenin feshine rağmen bu şekildeki yatırımların davacı tarafından kullanılmaya devam edilmesi halinde taşınmazın değerine katkı yapan yatırımlar nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşebileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece mahallinde yapılacak keşif ile davalı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davacı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek, şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davacı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davalı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmebine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.