Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7788 E. 2014/10051 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7788
KARAR NO : 2014/10051
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2011/206-2013/323

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirketten satın alınan aracın motor hacminin yanlış bildirildiğini belirterek, bu nedenle müvekkilinin faizi ile birlikte ödemiş olduğu 17.223,00-TL bedelini şimdilik 1.000,00 TL kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 7.611,50 TL artırarak, toplam 8.611,50 TL bedelin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin aracın motor hacmini ithal gümrük giriş beyannamesine uygun olarak faturada belirttiğini, vergi cezasından ve faizinden sorumlu olmadığını, gümrük giriş beyannamesinin gümrük memurluğunca düzenlendiğini, memurlar tarafından kabul edildikten sonra imza altına alındığını, silindir motor hacminin aracın satımı ve tesliminden sonra değiştirilebileceğini, aracın kendisine satılması anında motor hacminin 5000 cc olmasına rağmen faturada 3189 cc olarak belirtilmiş olduğunun davacı tarafından kanıtlanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalı şirket tarafından 28.10.2004 tarihinde davacıya satılan 34 DRK 57 plakalı aracın motor hacminin yanlış bildirilmesi sebebiyle, davacı şirketin ödemiş olduğu 17.223,00-TL vergi cezası gecikme faizi zararının doğumunda davalının araç ruhsatındaki bilgileri kontrol etmediği için kusurlu olduğu, davacının da araç ruhsatındaki bilgilerin doğru olmadığını 5 yıl sonra fark etmesi nedeniyle zararın doğumunda etkili olduğu için kusurlu olduğu, davacı ve davalının birlikte-eşit oranda kusurlu bulundukları, davacının motorlu taşıtlar vergisine bağlı olarak ödediği 17.223,00 TL gecikme faizi zararının eşit oranda kusurlu olan taraflar arasında paylaşımının 8.611,50-TL olduğu, davacının asli ve ıslah talepleri yönünden davanın 8.611,50-TL bedel üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, tarafların 1/2 oranında kusurlu bulunduklarının kabulüne dayalı olarak 8.611,50 TL bedelin, 06.04.2011 dava tarihinden itibaren 3095 s. Yasa uyarınca değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair kurulan hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili talep edilmiş, 18/12/2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava ıslah edilerek talep edilen miktarı 7.611,50 TL daha artırılıp toplam 8.611,50 TL’nin tahsili isteminde bulunulmuş, ancak ıslah edilen miktar yönünden faiz talebine yer verilmemiştir. Bu durumda mahkemece, ıslah edilen miktar yönünden faiz talebi bulunmadığı halde ıslah ile artırılan miktara da dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi “talepten fazlaya hükmedilemez” ilkesine aykırı düştüğünden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.