Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7737 E. 2014/10497 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7737
KARAR NO : 2014/10497
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : Bahçe Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2011/14-2013/126

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Dava İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava özelliği itibarıyla yapılan takibe sıkı sıkıya bağlıdır.
Dava konusu takipte davacı banka 1.107,82 TL. asıl alacak, 2.488,31 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.596,13 TL. talep etmiş olup mahkemece hükmün gerekçe bölümünde takip tarihi itibarıyla borcun 1.107,82 TL. asıl alacak, 2.441,03 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.548,85 TL. olduğu bildirilip daha sonra devamla dava tarihi itibarıyla asıl alacağın 1.107,82 TL., işlemiş faizin ise 1.948,91 TL. olmak üzere toplam 3.056,73 TL. olduğu belirtilip hüküm kısmında ise itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 3.548,85 TL.nin % 20’sinin (709,77 TL.) inkar tazminatı olarak hükmedilmesi şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamadan da anlaşılacağı üzere davacı alacağının takip tarihi itibarıyla belirlenmesi gerekir. Nitekim mahkemece takip tarihi itibarıyla toplam borcun 3.548,85 TL. olduğu saptanmıştır. Talep edilen toplam tutarın 3.596,13 TL. olduğu gözetilerek davanın 3.548,85 TL. üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekirken tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, saptanan asıl alacağın 1.107,82 TL. olmasına rağmen 3.548,85 TL. asıl alacak gösterip bunun % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi de isabetsizdir.
Öte yandan hükmüne uyulan bozma kararından sonra alınan 27.02.2012 günlü bilirkişi raporunda davalı yanın takipten sonra, davadan önce yaptığı ödemeler de bulunduğu belirtilerek bir hesaplama yapılmıştır. Bu durumda takipten sonra, davadan önce yapılan ödemeler var ise, bu ödemelerin mahsup edilerek davanın açılması gerekir. Bu ödemeler bakımından davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar dava şartlarındandır. Dava şartı aleyhe bozma yasağının istisnalarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Takipten sonra davadan önce yapılan ödemelere açıklık kazandırılmaması ve göz önünde bulundurulmaması doğru değildir. Keza davalı borçlu ödemeleri davanın açılmasından sonra ise bu ödemelerin infazda dikkate alınacağı da gözetilmeden bu yönde açıklık bulunmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınıp yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.