Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7672 E. 2014/10932 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7672
KARAR NO : 2014/10932
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2012/210-2013/27

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı F….Kimya… Ltd. Şti.’ne ticari kredi kullandırıldığını, adı geçen şirketin bu krediye istinaden keşidecisi dava dışı A…. Tarım… Ltd. Şti olan 5 adette toplam 350.000 TL bedelli çek verdiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine bahse konu çeklerin takibe konu edildiğini, ancak Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesine çeklerin keşide tarihinde keşideci şirketi H.. Y.. ve B. Y..’ın müştereken temsile yetkili oldukları, ancak çeklerde sadece tek imza bulunduğu gerekçeleriyle takibin iptaline karar verildiğini, çeklerin davalı H.. Y.. tarafından keşide edildiğinin anlaşıldığını, bahse konu çeklerin takibe konulduğunu, ancak davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının meşru hamil olmadığını, zira çeklerin arkasındaki ciroların iptal edildiğini, öte yandan İcra Hukuk Mahkemesince çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmediğinden zamanaşımına uğradığını, bu nedenle kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılamayacağı gerekçeleriyle takibin iptal edildiğini, kararın kesinleşmediğini, çeklerin alındığı tarihin 03.09.2008, 15.10.2008, 27.10.2008 ve 20.10.2008 olup bu tarihlerde müvekkilinin çeklerin keşidecisi Anadolu Tarım… Ltd. Şti’nin münferit yetkilisi olduğunu, bu itibarla müvekkilinin şahsi sorumluluğuna gidilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, her ne kadar 6762 sayılı TTK’nun 730. maddesinin yollamasıyla 590. maddesi uyarınca keşideci şirketi tek başına temsil yetkisi olmayan davalının çeklerden dolayı sorumlu ise de çeklerin aynı Kanunun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık sürede çekten doğan alacağın talep edilmediği, çeklerin zamanaşımına uğradığı, TTK’nun 644. maddesi uyarınca talepte bulunulabilirse de bu talebin BK’nun 64. maddesi uyarınca bir yıllık sürede istenebileceği, takibin yapıldığı 30.09.2011 ila çeklerin ibraz edildiği tarihler arasında 1 yıl 6 aylık sürenin geçtiği, böylece zamanaşımına uğramış çeklere dayalı talep hakkını yitirdiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/108 E , 2010/397 K. sayılı kararı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2010/10646 E, 2010/24374 K. ilamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 gün ve 2012/12-82 E, 2012/247 K. sayılı ilamı uyarınca ilamsız takip konusu yapılan çeklerden dolayı davalı H.. Y..’ın şahsi sorumlu olduğu kesinlik kazanmıştır. Anılan takip konusu çeklerin incelenmesinden çeklerin ciro yoluyla devredilmediği, alacağın temliki şeklinde davacı bankaya verildiği, çek arkasındaki ciroların şerhten anlaşıldığı üzere iptal edildiği görülmektedir. Sözkonusu ciroların iptal edilmesi, alacağın temlik edildiği sonucunu değiştirmez. Kaldı ki, davacı banka bu yönleri gözeterek şahsi sorumluluğu olan davalıya ilamsız takip yapmış, itiraz üzerine de iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Hal böyle olunca, davacı bankanın bu talebine karşı, davalı yan alacağın temliki hükümleri çerçevesinde alacağın var olmadığını, ödendiğini, bir başka anlatımla kredi borçlusunun borcunun ödenmiş olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlamak zorundadır.
Mahkemece, yapılan takibin ilamsız, alacağın da alacağın temlik hükümlerine göre davacı bankaya devredilmiş olduğu gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.