Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7649 E. 2014/10476 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7649
KARAR NO : 2014/10476
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2010/203-2014/97

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı iki adet traktör karşılığında icra takibine konu senet ile birlikte başka bir senedi daha miktar hanesi boş olarak davalıya verdiğini, davalının müvekkiline dar lastikli traktör verdiğinin anlaşılması üzerine bu traktörlerin geniş lastikli olan traktör modeliyle 94.549,00 TL. satış bedeli üzerinden değiştirildiğini, bu bedelin 3 taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak müvekkilinin kredi çekemediği için vadesinde ilk taksidi ödeyemediğini, 2006 yılından 10.09.2007 tarihine kadar traktörün müvekkilinde kaldığını ve garanti belgesinin de müvekkili adına düzenlendiğini, müvekkilinden 100.000 TL. traktörü kullanma bedelinin talep edildiğini, bunun kabul edilmemesi üzerine davalıya verilen iki adet senetten birinin 175.000 TL. olarak doldurulup takibe konulduğunu ileri sürerek senedin verilme sebebi olan traktörün 20.10.2006 tarihi itibariyle değerinin 94.549,00 TL. olduğunu, bu miktar kadar müvekkilinin borçlu olduğunu, bu miktarın takipte talep edilen 236.139,72 TL’den mahsubu ile 141.590,72 TL. borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili ile 2. el traktör ve zirai aletler alım-satımı neticesinde borçlandığını, karşılığında icra takibine konu 175.000 TL. bedelli senedi imzalayıp verdiğini, daha sonra denemek için aldığı traktörü geri getirmeyince senedin takibe konulduğunu, dava konusu traktörü müvekkilinden satın almadığını, deneme amaçlı götürüp bir daha da geri getirmediğini, davacının traktör üzerinde sahiplik iddiasının doğru olmadığını, bononun tanzim tarihi 06.07.2006 olup traktörün müvekkiline fatura ediliş tarihinin ise 18.12.2006 olduğunu, bu durumda bononun traktör karşılığında verilmediğini, ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; Erzurum 1.SCM’nin 2010/1472 E 2012/546 K dosyasında sanığın mahkeme önündeki savunmasında “suça konu 175.000,00 TL değerindeki senedin A.. K.. tarafından imzalanarak kendisine aldığı traktörlere karşılık olarak verildiği, senedi borç olarak almadığı, iki adet traktörün o tarihteki satış bedelinin 175.000,00 TL olduğunu ” beyan ettiği, davalı temsilcisinin Sulh Ceza Hakimi önünde açık ikrarı ile takibe konu senedin iki traktörün davacıya satışının bedeli olduğunu kabul ettiği, fakat davalı tarafından davacıya bu traktörler verilmeyip sadece bir traktör verildiği, onun da taksitleri ödenmediğinden bahisle cebri icra yoluyla zapt edildiği ve mülkiyeti geçiren işlem olan trafik kaydında davacı adına bu traktörün tescili yapılmadığı, senet bedeli olan traktörün davalıya geri döndüğü, dolayısıyla senedin bedelsiz kaldığı, davalı senet lehtarının senedin bedelsiz olduğunu bile bile icraya koymakta kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının icra takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın %40 olan tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu icra takibi 236.139,72 TL. üzerinden yapılmış olup davacı vekili traktörün 20.10.2006 tarihi itibariyle değerinin 94.549,00 TL. olduğunu, bu miktar kadar müvekkilinin borçlu olduğunu, bu miktarın takipte talep edilen 236.139,72 TL’den mahsubu ile 141.590,72 TL. borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece HMK’nın 26. Maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralı ihlal edilip talep aşılarak tüm takip dosyası miktarı üzerinden davacının borçlu olmadığına karar verilmiştir. Oysa davacı 94.549,00 TL. borçlu olduğunu, 141.590,72 TL. borçlu olmadığının tespitini istemiş, harcı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bu miktar üzerinden yatırmıştır. O halde anılan maddede yer verilen taleple bağlılık kuralına aykırı olarak hüküm verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus BOZMAYI gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.