Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/764 E. 2014/2608 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/764
KARAR NO : 2014/2608
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 12/11/2013

NUMARASI : 2013/269-2013/246

Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında teminat olarak verilen ve takibe konulan senedin bedelsiz olduğu gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespitine, takip sırasında ödenen miktarın istirdatı ile, aynı sözleşmeden kaynaklanan cari alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Davalı vekili, anlaşma konusu olan ve müvekkiline teslim edilen malların ayıplı olduğunu, istirdat davası ile alacak davasının birlikte açılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; ödenmiş olan istirdatı gereken miktarın 32.106,33 TL. olduğu., 14.605,03 TL alacağın tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 32.106,33 TL alacağın istrdatı ile 14.605,03 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2) Davacı dava dilekçesinde iki talepte bulunmuştur. Taleplerinden birincisi, takip konusu 10.200 Euro’luk bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, bu talebe konu takipte davalı sözkonusu bonoyu ve alacak olarak da 26.960 TL göstermiştir. Davacı yan ikinci talebinde 14.605,03 TL alacağının da tahsilini istemiştir.

Mahkemece, açıklanan bu iki talep gözetilerek 31.10.2011 tarihli tensip tutanağında 2 nolu ara karar ile eksik harcın tamamlanmasına karar verilmiş ve nitekim eksik harç tamamlanmıştır.

Davacı vekili 30.01.2012 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde müvekkilinin cebri icra tehditi altında ödediği 32.106,33 TL.sinin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile istirdatına, ayrıca cari hesap bakiyesi olan 14.605,03 TL alacağın ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda, mahkemece davacının davasının kabulüne karar verildiği halde, kabulüne karar verilen miktar gözetilerek yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik vekalet ücreti ve harca hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.