Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7286 E. 2014/10026 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7286
KARAR NO : 2014/10026
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/340-2014/43

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı Gökçen’den 35.000,00 TL borç para alıp, karşılığında açık senet verdiğini, senet bedelinin ödenmemesi üzerine adı geçenin 75.000,00 TL üzerinden icra takibi yaptığını, yapılan görüşmeler sonucu davalı Gökçen’in alacağının 35.000 TL olduğunu kabul ettiğini ve müvekkilinin 24.10.2011 tarihinde 48.021,00 TL ödemede bulunup, borcun bittiğini düşündüğünü ancak davalı Gökçen’in alacağını diğer davalı Mustafa’ya temlik ettiğini ve davalı Mustafa’nın takibe devam ettiğini, müvekkilinin 24.12.2012 tarihinde 10.021,00 TL daha ödeme yaptığını, iddia ederek müvekkilinin alacağın 40.000,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen miktarın istirdadına ve kötüniyetli davalıların tazminata mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davacı ile müvekkili Gökçen arasında ödünç para alışverişi olduğunun doğru olduğunu, ancak boş senet verildiği ve bunun müvekkili tarafından doldurulduğu iddiasının gerçek olmadığını, taraflar arasında ödünç sözleşmesi imzalandığını, davacının borcunu ödememesi üzerine takip yapıldığını, davacının 24.10.2011 tarihinde 48.000,00 TL ve 24.02.2012 tarihinde 10.000,00 TL ödemede bulunduğunu, bakiye borcunu ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı ile davalı Gökçen arasında ödünç para alışverişi bulunduğu, bu kapsamda aralarında sözleşme yapıldığı her ne kadar taraflar arasındaki borç ilişkisi kambiyo senedine bağlanmış ise de taraflar tacir olmadıkları gibi hukuki ilişkinin ticari işletme ile de ilgisinin bulunmadığı, hukuki ilişkinin tamamen para alışverişinden kaynaklandığından davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konu edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nun 4/1-a maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır”. Somut olayda, dava konusu edilen bono, 6102 sayılı TTK’nun 776 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan davanın ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, davanın her safhasında re’sen gözetilir. Mahkemece davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.