Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7265 E. 2014/10896 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7265
KARAR NO : 2014/10896
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2012/702-2014/35

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan kredi kartı üye işyeri sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından davalıya pos cihazı verildiğini, bu cihaz kullanılacak 14.11.2002 tarihinde gerçekleştirilen yurtdışı işlemi sözleşmeye aykırı bulunduğundan 07.07.2009 tarihinde müvekkiline ait şubeye 4.850,00 TL borç kaydı yapıldığını, bu meblağın ödenmesi için keşide olunan ihtarnameye rağmen sonuç alınamaması üzerine başlatılan takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe itirazında sebepsiz iktisabı sözkonusu olmadığı gibi, iktisap tarihi itibariyle sebepsiz iktisapta zamanaşımı bir yıl olup bu sürenin dolduğunu bildirmiş ve cevap dilekçesin de ise takibe itirazın üzerinden 4,5 yıl geçtikten sonra bu davanın açıldığını, davacının kötüniyetli olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; takibe dayanak gösterilen davacı banka ihtarnamesinde yurtdışı işlemine konu 4.850,00 TL’nin mükerrer olarak davalı hesabına yatırıldığı belirtilerek iadesi istenmiş olup davalının takibe itirazında sebepsiz iktisaba konu bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirdiği, bu durum karşısında davacının mükerrer ödeme iddiası sebepsiz zenginleşme iddiası içerdiğinden ihtarname tebliği tarihiyle takip tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gibi öte yandan yapılan pos cihazı işlemi sırasında davalının kusurlu bulunduğunun da kanıtlanamadığından dolayı bilirkişi raporuna itibar edilmediği neticeten davalının zamanaşımı itirazı yerinde bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında kredi kartı üye işyeri sözleşmesi akdedilmiş olup takip talebi ve davanın dayanağını bu sözleşmeden kaynaklanan alacağın oluşturduğu görülmektedir. Sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklarda TBK 146. vd. Maddeleri uyarınca zamanaşımı süresinin on yıl olduğu gözetilmeksizin mahkemece davanın yorumunda hataya düşülüp sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir. Öte yandan dava konusu alacağın belirlenmesi için konusunda uzman bankacı teknik bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğunu belirterek alacağın varlığını tespit etmiştir. Her ne kadar mahkeme yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi görüşüyle bağlı değil ise de somut olayda sözleşme hükümlerinin uygulanacağı çekişmesizdir.
Bu olgular karşısında mahkemece yapılacak iş yanlar arasında akdolunan sözleşmenin 17. ve 18. maddeleri de gözetilmek suretiyle aldırılan bilirkişi raporunun irdelenerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.