Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7125 E. 2014/9870 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7125
KARAR NO : 2014/9870
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi (menfi tespit) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin ilk önce açtığı menfi tespit davasında kambiyo senetlerinde şahsen kefil olmadığına dayandığını, ancak mahkemece davanın reddine karar verilerek Yargıtay’ca da onanarak kararın kesinleştiğini, yeni öğrendikleri delillerin ortaya çıktığını, dava konusu bonolar için site yönetimince genel kuruldan ya da yönetim kurulundan karar alınmadığını, bu hususun defterlerin celbinde görüleceğini, geçersiz borçlanmaya dayalı bonoların da geçersiz olduğunu, ayrıca bonolarla ilgili yeni öğrendikleri ceza dosyaları olduğunu belirterek, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüne ve dava konusu 4 adet bononun geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargılamanın iadesi sebeplerinin ve şartlarının olmadığını, ileri sürülen iddiaların sonradan ortaya çıkan bir delil niteliğinde olmadığı gibi, yapılan yargılama aşamasında elde edilmesi mümkün olmayan deliller de olmadığını, davacının sitenin yönetiminde görevli olup, bu sıfatı gereği sitenin defterlerini ve alınan kararları herkesten daha iyi bileceğini, bu site kayıtlarının ulaşılması mümkün olmayan kayıtlardan olmadığını, bahse konu ceza davalarının da müvekkili banka ile veya davaya konu bonolar ile ilgisinin bulunmadığını, kaldı ki bu dosyaların da sonradan çıkan delil olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili daha önceden verilmiş olan karardan sonra yeni delil ortaya çıktığı iddiası ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuşsa da, yeni delil olarak belirttiği site defterlerinin yargılamanın yenilenmesi talep edilen dosyanın yargılama sırasında da mevcut olup sonradan ortaya çıkan delil niteliğinde olmadığından defterler üzerinde inceleme yapılmadığı, yine yeni delil olarak bildirilen ceza dosyalarından … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/211 E.-2006/198 K.sayılı dosyasına konu senetlerin işbu davadaki senetler olmadığından davayla ilgisinin bulunmadığı, … Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2004/394 E.-2008/306 K. sayılı dosyasının işbu dava ile ilgili olmadığı, yine … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2004/424 E.-2006/256 K. sayılı dosyasının Yargıtay’ca zamanaşımı nedeniyle bozularak davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiği, bu nedenle bu dosya ile verilen kararın da yeni delil teşkil etmeyeceği, HUMK’nun 445.maddesi ile 6100 sayılı HMK.’nun 375.maddesinde yargılamanın iadesi sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı, davacının yargılamanın yenilenmesini istediği dosyada verilen karar kesinleştikten sonra yeni bir delilin ortaya çıktığını ispat edemediği gibi HUMK ve HMK’ da sınırlı olarak sayılan diğer iade-i muhakeme sebeplerinin varlığını da iddia ve ispat edemediği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.