Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7122 E. 2014/11676 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7122
KARAR NO : 2014/11676
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2011/253-2012/382

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 08.01.2010 tarihli bir borç sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmede borçlu davalının, alacaklı müvekkiline 31.12.2009 tarihine kadarki ortak işlerden dolayı yapılan mahsuplaşma neticesinde 45.000-TL borçlu olduğunun taraflarca imza altına alındığını, müvekkilinin bu sözleşmeye dayalı alacağını tahsil edebilmek için davalı hakkında Adıyaman 1. İcra Müdürlügü’ nün 2011/234 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalı tarafından takibe konu sözleşme altındaki imza kabul edilmekle birlikte 31.05.2010 tarihli bir ödeme belgesi ile borcun ödediğinden bahisle takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sözkonusu ödeme belgesini kabul etmediklerini, zira belgedeki imzaların belgenin üst kısmında bulunmakta olup yazıların ise bu imzaların altında olduğunu, yazı kısmının müvekkiline ait de olmadığını, muhtemelen müvekkili ile davalı arasındaki daha önce imzalanmış olan başkaca bir belgenin imzalardan sonraki kısmının, davalı tarafından kötüniyetli olarak doldurulması sureti ile oluşturulmuş bir belge olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, icra takibine konu sözleşmeyi davacının hile yoluyla aldığını, bahse konu belgeyi kendisinin altı imzalı ve kaşeli olarak dükkanında sakladığını, davacı dükkanda yattığı için bu belgeyi kendisinden habersiz alarak doldurduğunu, bahse konu borcu ödemesine ve buna dair belge de almasına rağmen davacının icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 08.01.2010 tarihli belgenin yazım dökümü yapıldıktan sonra kaşeli imza atılarak bir alacak-borç ilişkisini düzenleyen belge olduğu, davalı her ne kadar 08.01.2010 tarihli sözleşmede belirtilen 45.000-TL davacı alacağını ödediğini iddia ederek buna dair 31/05/2010 tarihli evrakı delil olarak göstermiş ise de, bu belgenin yarım sayfadan ibaret olup kaşe ve imzaların en üst kısma atıldığı, altının el yazısı ile doldurulduğu, bu haliyle alacak-borç ilişkisini gösterir bir belge olmadığı, bu evrakın hukuki hiçbir geçerliliğinin olmadığı, ayrıca davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından sahibi aleyhine delil olacağı belirtilerek, davanın kabulü ile Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/234 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, sözleşme ile alacağın belirgin ve likit olması, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşıldığından takip konusu 45.000-TL alacağın %40′ ı olan 18.000-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından başlatılan Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/234 Esas sayılı icra takip dosyasında 45.000 TL asıl alacak 7.104,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.114,94 TL talep edilmiştir. Borçlu taraf, icra takibine borcu ödediğini bildirerek itirazda bulunmuş, alacaklı taraf süresi içinde iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Davacı taraf, dava dilekçesini 45.000 TL asıl alacak üzerinden harçlandırmıştır. Ne var ki, dava dilekçesinin sonuç bölümünde “icra takibine yapılan itirazın iptaline” denilmek suretiyle icra takibinde talep edilen işlemiş faiz de dava konusu yapılmış olup, bu kısım için harç yatırılmamıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle talep ve dava konusu yapılan işlemiş faiz tutarı harçlandırılarak davaya devam olunması gerekirken, bu yön gözetilmeden eksik harçla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer almadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.