Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/7050 E. 2014/10428 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7050
KARAR NO : 2014/10428
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/98-2013/148

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi devam ederken davalının distribütörlüğünü aldığı koku giderici ürünlerin satışı için de 27.10.2009 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı firmaya siparişler verilmesine rağmen, teslimin 6 ay gecikmeli yapıldığını, sonraki siparişlerin ise hiç teslim edilmediğini, müvekkilinin müşterilerine karşı ticari itibar kaybına uğradığını, davalıya elden ödemeler yaptığını, buna dair makbuzları olduğunu, davalıya sözleşmeye istinaden 30.000-TL’ lik teminat ödemesi yaptığını, karşılığında mal siparişlerinden mahsup edilmek üzere davalı tarafından 30.000-TL bedelli bononun verildiğini, müvekkilinin davalıdan cari hesap alacağı olarak 57.800-TL alacaklı olduğunu, davalının basiretli tacir gibi davranmaması nedeniyle müvekkilinin davalıya fesih ihtarnamesi göndererek sözleşmeyi feshettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 57.800-TL alacağın ticari faiziyle tahsiline ve müvekkilinin menfi ve müspet zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin pazarladığı ürünlerin bayiliğini üstlendiğini, geç teslim iddiasının yerinde olmadığını, zira sözleşmede teslimin stoklara göre gerçekleştirileceğinin belirtildiğini, davacının fesih ihbarının müvekkiline ulaşmadığını, davacının ürün satışında gayret göstermemesi ve müvekkili şirket aleyhine haciz uygulaması üzerine güven ilişkisi sona erdiğinden sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini, davacının ileri sürdüğü fesih tarihinden sonra da 01.06.2010 tarihli fatura ile 31.308-TL değerinde makine satın alıp bedelini ödemediğini, teslim edilen bu makinenin bedelini cari hesap alacağından düşmeden dava açtığını, müvekkili şirket bakımından davacıya borcu bulunmadığından, diğer müvekkili bakımından ise sözleşmeye taraf olmadığından husumet nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşme hükmü uyarınca 30.000-TL’nin teminaten ve siparişlerden mahsup edilmek üzere davacı tarafça ödendiği, karşılığında davalının keşideci olduğu 30.000-TL bedelli bononun verildiği, davalı M.. B..’nun sözleşmelerde kişisel sorumluluğuna ilişkin imzası veya taahhüdü bulunmadığı, davalının faturasına konu olan ve davacı şirket temsilcisinin imzaladığı sevk irsaliyeleri ile teslim alınan makinelerin sözleşmedeki ürünler ile ilgisinin bulunmadığı, bunların irsaliyelerde belirtildiği üzere demo ve konsinye olarak davacı tarafça teslim alındığı, bu nedenle bu makinelerin bedelinin davacı alacağından mahsup edilemeyeceği, taraf defterlerine göre davacı alacağını tespit eden bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçeleriyle, davalı M.. B.. hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı … Haşere İlaçl. Ltd. Şti.hakkındaki davanın kısmen kabulü ile, davacı elinde bulunan 02/01/2010 tarihli 30.000-TL bedelli bono ile 01/06/2010 tarihli 17286 nolu fatura içeriğindeki makine ve cihazların davacı tarafça davalıya teslim ve iadesi şartı ile 53.045,46-TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı M.. B.. hakkındaki dava husumet yönünden reddedildiği halde, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı M.. B.. lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı M.. B.. yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.