Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/6755 E. 2014/10545 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6755
KARAR NO : 2014/10545
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/211-2014/37

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve Vural Doğancı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, Müvekkili şirket ile davalı şirkel arasında yapılan satım sözleşmesi gereğince taraftar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu,davalı şirketin Türkiye’nin dört bir tarafında yer alan şubelerine müvekkilinin satış yaptığını, müvekkil şirketin davalı şirketten 31/12/2011 tarihi itibari ile 125.450,56 TL alacaklı olduğunu, söz konusu bakiyenin 2012 yılı hesaplarına aktarıldığını, müvekkilinin yaptığı satışların tamamını ticari defterlerine ve hesaplarına kaydettiğini,müvekkili şirketin kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalı şirketten toplamda 125.450,56 alacaklı olacağının belirleneceğini ileri sürerek dava dilekçesinde alacağının 40.000,00 TL miktarını talep etmiş, ancak 23/10/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle 125,450,56 TL olarak ıslah ederek, 125,450,56 TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yanın Bakırköy istanbul adresine duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. Davalı vekili, hükümden sonra verdiği temyiz dilekçesinde , davalı şirkete yapılan tebligatın usule uygun olmadığını, şirket merkezinin izmir olduğu halde İstanbul’daki şubelerden birine tebligat yapıldığını belirterek usulsüz tebligat nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, Davacı ile davalı arasında, çeşitli malzeme satışına dayalı bir ticari ilişkinin olduğu, ancak taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir anlaşma veya cari hesap sözleşmesi olmadığı, davacının usule uygun tutulan ticari defterlerine göre, dava tarihi itibariyle davalıdan ¨125.450,54 cari hesap alacağının olduğu, davalı tarafa inceleme günü ve saati kesin mehille birlikte tebliğ edilmesine karşın davalı tarafça herhangi bir yasal defter, belge veya bildirimin yapılmadığı, davacı tarafından sunulan davalı adına tanzim edilen faturalar ile ilgili olarak davalı şirket isticvap edilmesine karşın davalının duruşmaya gelerek beyanda bulunmadığı bu nedenle fatura içeriğinde belirtilen malları teslim aldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 73.maddesi uyarınca Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez. Öte yandan 6100 sayılı HMK’nın 27.maddesi uyarınca tarafların hukuki dinlenilme hakları mevcuttur. Somut olayda, davalı şirketin davacı tarafından düzenlenen faturalardaki ve imza sirküleri kaydındaki adresi “Merkezi yeni .. yolu No:.. Çiğli / İzmir” olup, dava dilekçesi ve duruşma davetiyesi ile birlikte yargılamanın tüm aşamasında tebligatlar “Ataköy 7-8-9-10 kısım Mah Açık … sok. No:2/1 F Bakırköy/İstanbul ” adresine şirket yetkilisi olmadığı anlaşılan A. U.. ve Ç. Ç.’a yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalının imza sirkülerinde ve faturalardaki adresine usulüne uygun şekilde tebligat çıkarılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların delillerinin değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.