YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6753
KARAR NO : 2014/10541
KARAR TARİHİ : 05.06.2014
MAHKEMESİ : Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2012
NUMARASI : 2010/134-2012/56
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı aleyhine makbuza dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı yandan dava konusu edilen altının müvekkili tarafından alındığını, altının alındığı tarihteki bedelleri üzerinde davacı lehine 05/02/2010 ve 17/02/2010 vadeli 5,000 er bin TL lik iki adet bono ile toplam 10,000 TL ve 10/02/2010 tahili 1,500,00 TL lik bono tanzim edildiğini, 05/02/2010 tarihli bono için davacı yanın icra takibi dahi yaptığını ve davacı ile bu makbuz dışında alışveriş olmadığını, davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, bu nedenle davanın reddi ile takip miktarının % 40’ından aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalı tarafından davacıdan davaya konu makbuzda belirtilen miktarda altın alındığı, İstanbul Altın Borsası’nın resmi internet sitesinden alınan veresiye fişi tarihine göre 240,36 gram altının 11,479,59 TL ‚ye tekabül ettiği, davalının 17/02/2010 vadeli 5,000 ve 10/02/2010 tahili 1,500,00 TL lik bono tanzim edilerek bu miktarların ödendiği ve 05/02/2010 tarihli 5.000 Tl lik bononun Acıpayam 1. İcra Dairesi’nin 2010/445 esası ile takibe konulduğu, davalı yanca toplam 11,500 TL lik bono tanziminin dava konusuna ait olduğunu kuvvetlendirdiği, davacının salt veresiye fişine dayanarak alacak iddia etmesine rağmen davalının sunduğu senetlerin başka bir hukuki ilişkiye ait olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, davacının tahsil etmiş olduğu alacağı için icra takibi başlattığı gerekçesiyle de davacı aleyhine %40 kötü niyet tazminatına karar verilmiş , hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
2) Davalı lehine hükmedilen % 40 kötüniyet tazminatının hangi miktar üzerinden hükmedildiği belirli olmayıp, bu husus infazda tereddüt doğurucu niteliktedir. Oysa HUMK.nun 388 (HMK.297).maddesi uyarınca hükümde taraflara yüklenen hak ve borçların açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hüküm BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.