Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/662 E. 2014/2713 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/662
KARAR NO : 2014/2713
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2011/515-2013/156

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalının müvekkiliyle olan sözleşmeyle sabit bulunan kur farkı faturasına dayalı borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/6905 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sunduğu sözleşmedeki imza ve kaşenin sahte olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye konu jeneratörü faks teklif ve teyidi ile 23.750-USD + KDV bedelle anlaşarak, bu dolar cinsinden satış bedelinin TL’ye çevrilmesi sonucu mutabık kalınan toplam 39.795-TL satış faturası bedelini 15/12/2010 tarihli 9.795-TL, 15/01/2010 tarihli 15.000-TL ve 15/02/2010 tarihli 15.000-TL bedelli çeklerle peşin olarak satın aldığını, çek bedellerinin de zamanında davacıya ödendiğini, kur farkına ilişkin bir taahhüt ya da sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, uyuşmazlığın davacının kur farkı talep edip edemeyeceği konusunda olduğu, davalı tarafın beyanlarına göre jeneratörün satım bedelinin USD cinsinden belirlendiğinin davalı tarafın da kabulünde olduğu, kur farkı nedeniyle davacının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 4.549,78-TL davalı taraftan alacağı bulunduğu, davacı tarafından takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğü kanıtlanmadığından takip tarihinden itibaren alacağa faiz talep edilebileceği belirtilerek, davacının takipteki talebiyle bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/6905 sayılı dosyasında davalının takibe itirazının kısmen iptaline, 4.481,86-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, sözleşmeden kaynaklanan alacak likit mahiyette olduğundan %40 oranında hesaplanan 1.792,74-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık, kur farkı alacağından kaynaklanmaktadır. Davacı, kanıt olarak dosyaya “satış sözleşmesi” başlıklı 15.10.2010 tarihli faks metni örneği sunmuş, davalı ise böyle bir sözleşmenin kendileri tarafından imzalanmadığını, faks metni altındaki kaşe ve imzanın sahte olduğunu, taraflar arasında ayrı bir faks ve teyidi ile acil satın alma olur belgesi düzenlenerek, borcun 23.750-USD +KDV olarak tespit edilip, Türk Lirasına çevrildiğini ve 3 adet çek verildiğini, böylece somut olayda kur farkı talebinin dayanağının bulunmadığını savunmuştur.
Bu durumda mahkemece, davalının savunmasının değerlendirilmesi ve savunmada belirtilen deliller eksiksiz olarak toplanıp, davacının sunduğu faks metnine yönelik davalı itirazları da değerlendirilerek, gerektiğinde o metnin davalının faksından çekilip çekilmediğinin araştırılması ve davacı delil olarak ticari defter kayıtlarına da dayandığına göre, tarafların tacir olduğu da gözetilerek, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, deliller hepbirlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.