Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/6432 E. 2014/11462 K. 18.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6432
KARAR NO : 2014/11462
KARAR TARİHİ : 18.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2011/270-2013/447

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı N. S.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde rızai taksim işleminin yapılması için davalı ile sözleşme yapıp 80.000 TL bedelli senedi imzalayıp teminat olarak verdiğini, taşınmazı davalının isteği üzerine davalının ortağı L. T..’a tapuda devrettiğini, davalının senedi iade etmediğini, senedi N.. S..’den ciro yoluyla devralan diğer davalı H.. B..’in senede dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ileri sürerek senetten dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı N.. S.. vekili, davacının senedin teminat amacıyla verildiği iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğunu belirterek davanın reddine, %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı H.. B.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının senedin teminat amacıyla verildiğini yazılı delille kanıtlayamadığı yemin deliline kesin mehil verilmesine rağmen dayanılmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı N.. S..’in tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan N.. S.. vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı N.. S.. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı, sözkonusu bononun teminat senedi olduğunu ve teminat fonksiyonunu yitirmesi nedeniyle bedelsiz kaldığını ileri sürerek bu konuda “sözleşmedir” başlıklı davalı ve davacının imzasının bulunduğu yazılı belge ibraz etmiştir. Sözkonusu belgenin incelenmesinde davalıya 80.000 TL bedelli senet verildiği, senedin davacıda duracağının belirtildiği anlaşılmıştır. Davalı ise 28.06.2012 tarihli duruşmadaki beyanında sözleşmeye konu alınan teminat senedinin anlaşma gereğince işin tamamlanmasından sonra iade edildiğini, takip konusu senedin başka bir ticari ilişkiye ilişkin olduğunu ileri sürmüş olup davalı ispat külfetini üzerine almış bulunmaktadır. Bu durumda davalı, icra takibine konu bononun sözleşmede belirtilen bono olmadığını, başka bir ticari ilişki nedeniyle verildiğini ispatla yükümlüdür. Mahkemece, tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı N.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.