Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5844 E. 2014/8900 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5844
KARAR NO : 2014/8900
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/298-2013/278

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine çeklere dayalı takibe başlandığını, takibe konu çeklerdeki ilk ciranta imzasının müvekkiline ait olduğunu, ancak müvekkilinin dava dışı keşideci şirket çalışanı olduğunu, ayrıca çeklerin zamanaşımına uğrayarak kambiyo vasfını yitirdiklerini belirterek takibe konulan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borçtan şahsen sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının gerek keşideci gerekse lehdar şirketin yetkilisi olmadığı, bu itibarla çekler nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 06.05.2013 günlü ilamıyla 6762 sayılı TTK’nun 590. (6102 sayılı TTK m. 678) maddesine göre temsile yetkili olmadığı halde temsiki sıfatıyla kambiyo senedini imzalayan kişinin o kambiyo senedinden dolayı şahsen sorumlu olduğunun gözetilmeden karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma sonrasında bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre, davacının çeklerdeki imzaları kabul ettiği, bu nedenle çekler nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin 5 no’lu bendinde davalı ile çeklerin keşidecisi arasında düzenlenen protokol uyarınca aralarında dava konusu çeklerin de bulunduğu bir kısım çeklerin karşılığı olarak davalıya 17.000 adet konfeksiyon ürünü verildiği ve davalının alacağını bu şekilde tahsil ettiği ileri sürülmüş ve dava dilekçesi ekinde anılan 29.07.2006 tarihli protokol fotokopisinin sunulduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca, anılan protokol üzerinde durularak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.